SON DAKİKA
reklam
reklam

Yaratanın Kaydı İle Yaşamak

Köşe Yazarı: HAVVA LAKUTOĞLU   Eklenme Tarihi: 10 Şubat 2019, Pazar - 16:45   Okunma Sayısı:

“Yaşam çıplak. Siz giyinik; Utanırsınız!
Kuşandığınız kavramlar kullanılmaz silâhlar gibi sizi terk eder.
Öteki: Çoktan eskimiş bir Metafor, Dostoyevski'yi ve onu izleyen sonrakileri anımsamak neye yarar şimdi?
Geçmiş bizi bırakıp gitti.
O kadar çok şey öğrendik ki, kendimiz için bile bir klişeyiz artık.” Bu şiir kelimelerin sihirbazı Murathan Mungan’a ait.

Doğum ve ölüm, tüm dünya insanlarının değişmeyen ortak kaderi; Bunun dışında arada kalan ve bizim ona hayat, yaşam dediğimiz mesafede yaşananlar, herkesin kendi kaderi, kendi hayatı, kendi yaşamı mı acaba?

Kaderimizi tek başımıza mı paylaşıyoruz?

Veyahut ortak kader alanları var mı?

Ortak kader noktalarında hayatımıza "İnsanlar" katılmaya ve uzaklaşmaya başlar.

Hayat işte!

Bizler hayatımızda bazı dönemlerde dönüm noktaları yaşarız.

Mesela ben bir kitap çıkarma arefesindeyim.

Çok heyecanlıyım. Yeni başlangıçlar için adımlar atıyorum. Kendimle ilgili önemli kararlar alıyorum. Artık kendimle ilgili engellerimi kırıyorum. Belki de kendimi yeni tanımaya başlıyorum.

Hayatımı gözden geçirip, yeni kararlar almaya başladım.

Daha iyi bir hayat için kendinle konuşmak lazım.

Biliyorsunuz en doğruyu, hesapsız, kitapsız size fısıldayan sadece iç sesinizdir. Onu dinleyin. Güvenin ona.

Bir düşünün!

Hayatta istediğiniz neler vardı, ama hangisine kavuştunuz.

Bizleri biz yapan değerler var. Ama bu değerleri bizden alıp başka biri yapmaya ve tek tip insan modeli uygulamaya çalışıyorlar.

O zaman dur deyin!

Hayat sizin ve kimsenin sizi başka biri yapmaya hakkı yok ki.

Hayatımızın akışını insanlar belirliyor.

Hayatımızın tekamülü de aslında insanların ta kendisi.

Kaderimiz kendimizin belirlediği bir kayıt cihazı gibi. Keşke geri sarıp yaşanan haksızlıkları, acıları, ciddiyetsizlikleri, egoları hepsini izleyebilme ve dinleyebilme fırsatımız olabilse. O zaman belki hata yapmaktan uzak kalır ve daha mutlu olurduk.

Hepimizin duygu, düşünce ve enerji alanları var. Sevgili arkadaşım Oya Kalender iki yıl sonra tekrar karşıma çıktı ve bambaşka bir enerji ve kendimi tanımayla ilgili pencereler açtı. O kadar güzel işlere imza atıyor ki ve etrafındaki insanlara da bu konuda öyle güzel fırsatlar yaratıyor ki teşekkür ederim.

Herkes kendini ve kaderini iyi ya da kötü programlar ile tamamlıyor. Çünkü herkes zaman zaman, iyi ve kötü olabiliyor. Herkesin birbirinden almak ve vermek işlemi vardır. Bazılar çok alır, bazıları az verir.

Kaderimize etki edecek insanları tespit etmek elimizde değil.

Bazı şeyler güzel gittiği zaman, seni kader mi çıkardı karşıma deriz. İşte orada bir takım şeylerin elimizde olmadığını belirleriz.

Benim son bir yılda karşıma çıkan birkaç isim, ailem dışında gelişimime katkı sağlayanlardır. Kendilerine teşekkür ederim. Onlar kim olduklarını bilirler.

Bizler hayatımıza aldığımız insanları içsesimize göre ya da arkadaşlarımızın verdiği referansa göre belirliyoruz.

Ben daha çok içsesime göre. Bazen yanıldıklarım olmuyor değil. Herkes gibi. Ama bu sayede de tecrübe edinmiş oluyorum.

Neyi neden yaptığını bilmiyor, sonrada ölüp gidiyorsun. Önceden ecel vardı şimdi bomba, ruhsatsız evler ve enkaz altında kalmalar, eline silahı alıp etrafa ateş açanlar, trafik magandaları, caniler ya da herhangi bir vahşi ölüm şekli var. Zamanın sona ermesini yani ölümü bile artık bu acayip insanlar mı belirliyor ne?

Şartsız bir dünyada var olmak mümkün değil mi? Zorunlu olmadan, cezalandırılmadan, koşulsuz ve sınırların olmadığı bir dünyada yaşamak. Ben şartsız, şurtsuz, özgür bir dünyada yaşamak istiyorum. Kaderimi de, alın yazımı da iman ettiğim gibi, anne rahmine düşmeden yaratanın kaydı ile yaşamak isterim. Birilerinin dokunuşları ve kötü yönetimiyle başımıza gelen bilinmez kazalar ve hastalıklarla değil. Allah görünmez bilinmez kazalardan ve hastalıklardan hepimizi korusun inşallah.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam