Yei Theodora Ozaki’nin(d.1871-ö.1932) derlediği Japon masalları kitabı son baskısıyla başucumdan eksik olmaz oldu. Uykunuzun kaçtığı bir gecede bir solukta bitirebileceğiniz bir kitap olsa da, ben zaman zaman karıştırıp içinden bir masal seçip tekrar okumayı sevdiğim için hep yanı başımda olsun istiyorum. Bu açıdan kitap kapağı tasarımının öneminin altını da çizmiş olayım. Kapak tasarımının verdiği his bence çok önemlidir. Masal anlatan bir kitap için ise çok daha önemli bir husus. Çünkü masallar bir iç dünya yolculuğudur. Kendinizi tek tek her karakterin yerine koyarsınız. Bazen de o masal da hiç olmayan +1 kişi olarak olanlara bir duvarından arkasından izleyip muhakeme ederiniz. Her türlü içindesinizdir veya masal içinize işler.
Masalla uyku bağdaştırılmış 2 kavram olduğu için uyumadan önce güzel şeylerden biri olarak düşündüm. Ama elbette gündüz de okunabilir. Benim şahsi tercihim gündüz anlamak için efor sarf etmem gereken bir kitap, geceleri ise daha yumuşak içerikler.. Uyumadan önce rahatlatıcı şeyler okumak ve uyku esnasında içselleştirip bilinçaltıma kıymetli kazanımlar yerleştirmek sabah daha pozitif bir ruh haliyle güne başlamama yardımcı oluyor.
Bugün Japon dediğimizde ilk aklımıza ‘’saygı’’ gelir. Erdem, onur, vicdan ve birçok ahlaklı tutumlar Doğuda Japon kültürüne atfedilmiştir. Bu 1 günde oluşan bir şey değil elbette. Kümülatif olarak yüzyıllardır birikmiş bir kültürün mirası bugün hala gökdelenlerin arasında yaşamaya devam ediyor. Kimsenin ölmesini istemeyiz tabi ama günümüzde bir Japon mühendis hatalı bir köprü yaptığında Hara-Kiri yapmaktan çekinmiyorsa orada bir farklılık var demek ki. Japon Masalları’nda hep cesarete, onurlu davranışlara, vefa göstermeye, affetmeye övgüler sıralanmış. İyi olan iyilik buluyor, cesaret övgüye mazhar oluyor. Ahlaklı olanı seçmeyi tatlı tatlı empoze ediyor. Masallardaki öge ve metaforlarda hayal gücümüzü genişletiyor. Nehrin altındaki saraylar, konuşan kuşlar ve dahası bambaşka diyarlara götürüyor insanı.
