SON DAKİKA
reklam
reklam

Samimiyet

Köşe Yazarı: Osman ÇAKIR   Eklenme Tarihi: 15 Nisan 2019, Pazartesi - 12:18   Okunma Sayısı:

 

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sürecinde afişlere en çok yazılan, tartışma programlarında kullanılan, sosyal medya hesaplarında imaj olarak paylaşılan, kişisel hesapların duvarlarında sergilenen, hatta ve hatta bir kişinin karşısındaki kişi ya da kişilerden istediği, beklediği bir sözcük: Samimiyet.

Samimiyet ne demek? İçten yani senli benli olma durumu, samimilik. Başka bir anlatımla; Olduğun gibi görünme, göründüğün gibi olma.

Samimiyet; öte yandan iki anlamda da kullanılır: Dürüstlük/doğru sözlülük ve içtenlik/yakınlık.

Samimiyet, insanın içiyle dışının bir olması, kalbinde hissettiklerini karşısındaki insana olduğu gibi yansıtması, alabildiğine dürüst, açık ve net olmasıdır.

Kişinin gerçek düşüncelerini ve gerçek kimliğini hiç saklamadan, hiç hesap yapmadan, kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışmadan açıkça ortaya koymasıdır.

Samimiyetin önemli bir özelliği ise, kalpte yaşanmadığı takdirde hiçbir şekilde taklidinin yapılamamasıdır.

Samimi insanın tüm tavırları doğal ve içinden geldiği şekildedir ve bu doğallık da insanlar üzerinde çok derin ve olumlu bir etki oluşturur.

Samimi insanın bakışları, konuşması, üslubu, mimikleri çok doğal ve etkileyicidir.

Kimi insanlar karşılarındaki kişileri etkilemek için yapmacık tavırlara başvururlar.

Karşılarındaki kişinin en çok hangi tavırlardan, hangi düşüncelerden etkileneceğini düşünüyorlarsa, içlerinden gelmediği ya da o şekilde düşünmedikleri halde, karşı tarafı hoşnut edebilmek için o şekilde görünmeye çalışırlar.

Her insanın birbirinden çok farklı karakter özelliklerine sahip olması nedeniyle de, herkesin yanında farklı bir kişiliğe bürünmeye, farklı tavırlar sergilemeye, farklı düşünceleri savunuyormuş gibi görünmeye çalışırlar.

Oysa bu samimiyetsiz yaklaşım onları ikiyüzlü davranmaya yöneltir. Öte yandan içten gelmeyen bu yapmacık tavırlar, kişinin gerçek karakterini yansıtmadığı için karşı taraf üzerinde de beklenilen etkiyi oluşturmaz.

Hatta tam tersine iticilik, soğukluk ve uzaklık meydana getirir. Bu kişinin gerçek kişiliğini gizlediğini ve her tavrının yapmacık olduğunu bilmek, karşısındaki kişi üzerinde bir tedirginlik ve güvensizlik oluşmasına neden olur.

Samimiyetini yitiren insan, insanlığını da yitirir.

İnsanlığını yitiren bir şahsın ne bir mes’uliyeti, ne de dert edineceği bir mes’elesi kalır. Ruhsuz ve duyarsız bir varlık olarak yaşamını sürdürür. Çevresinde hayatına renk katacak arkadaş bulamaz.

Son yıllarda insanların bazıları siyasi kimliğini, öyle ya da böyle elde ettiği makamını, mevkisini, parayı, hatta bindiği otomobili bir güç olarak görmeye başladı.

Kazanımlarını, başkaları tarafından erişilemez bir yer olarak görür oldu.

Biraz samimiyet lütfen!

İnsanlar her nerede nasıl bir makamda bulunuyorsa bulunsun, kimlerle ve nasıl bir hayat yaşıyorsa yaşasın, biraz daha samimi ve içten olmalı.

Silkinmeli ve kendine gelmeli bilhassa davası olduğunu söyleyen insanlarımız; vakit çok geç olmadan. Bir duvara toslamadan.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam