SON DAKİKA
reklam
reklam

HAYATLARI KURTARMAK ELİMİZDE....

Köşe Yazarı: Büşra İĞNECİ   Eklenme Tarihi: 9 Kasım 2019, Cumartesi - 09:24   Okunma Sayısı:

Çok sayıda hasta hayatını sürdürebilmek için doku ve organ bağışı beklemektedir. Bazen kaza sonucu hayatını kaybeden birinin sağlam organları, birçok  ölümcül hastayı hayata döndürebilmektedir. Bunun  için ülkemizde çeşitli kurum ve kuruluşlar organ bağışı kampanyaları düzenleyerek toplumu bilinçlendirmektedir. Bu kampanyalarla bilinçlenen insanlar, öldükleri zaman doku ve organlarının hastalara nakledilmesini isteyebilirler. Aynı şekilde kaza sonucu ölen kişinin yakınları, ölen yakınlarının sağlam doku ve organlarını bağışlayarak birçok hastayı ölümden kurtarabilir. Ancak ülkemizde hala organ bağışı istenilen seviyeye ulaşmış değil. Oysa yapılacak bağışlarla binlerce hasta hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilir. Organ bağışı bireylerde dayanışma duygularını geliştirir. Çünkü bağışlayacağımız organlarımızın kimin yaşamını kurtaracağını bilmeden, onları topluma bağışlamış oluyoruz. Bu da toplumda millî birlik, beraberlik ve dayanışmayı kuvvetlendirir. Milli birlik ve beraberliğimizin gelişmesini sağlamak amacıyla organ bağışında bulunmalı ve bunu teşvik etmeliyiz. Şimdi gelin hep birlikte organ bağışını ve gerekliliklerini birlikte inceleyelim.

Organ bağışı nedir?Organ bağışı kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesidir. 18 yaşını aşmış, akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir.

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin; kişi evde,sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş ise organları kullanılamaz. Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak ölen, yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebilir.

Beyin ölümü nedir, tanısı nasıl konulur?

Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü yoktur, tam ve kesin olarak ölüm gerçekleşmiştir, bu durum bitkisel hayatla karıştırılmamalıdır. Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanma zorunluluğu vardır. Bu testlerin sonucunda, alanında uzman iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararına varılır daha sonra bu karar aileye bildirilir.
 

Organ bağış kartı olsun ya da olmasın ailelerden izin alınır mı?

Organ bağış kartı olup olmadığı bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülür. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamaz ve kullanılamaz.

Alınan organlar herkese nakledilebilir mi?Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülür ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınıp belgelenir. Organ dağıtımı; ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılır. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmez. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamaz. Gizli kalması kanunen esastır.

Dinen bir sakıncası var mıdır?

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. 06.03.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kuran –ı Kerim’ de Maide suresi 32. Ayet’te “ Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır.” diye buyrulmuştur.

  • Organ bağışı için nereye başvurmak gerekir?
  • İl sağlık Müdürlükleri
  • Devlet Hastaneleri
  • Üniversite Hastaneleri
  • Özel Hastaneler
  • Semt Poliklinikleri

Unutmayalım ki her bir organ bağışı yeni bir hayat yeni bir umut demektir...

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam