SON DAKİKA
reklam
reklam

Trablusgarp Savaşı (II)

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 28 Ocak 2020, Salı - 10:44   Okunma Sayısı:

 

    Osmanlı kara ordusu, Bölüm I’ de anlatıldığı şekliyle çok zayıf durumdaydı. Bunu zamanın Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) Mahmut Şevket Paşa, İstanbul’daki bütün subayları Harbiye’de toplayarak konferans vermiş ve şu açıklamayı yapmıştır:

 

“… Arkadaşlar,

    Devlet ve ordu bugünlerde herhangi bir harbe hazırlanmış durumda değildir. Ordumuz zayıf, silahlarımız eksik, mühimmatımız tamam değildir. Donanmamız ise yok denecek derecede yetersizdir. Trablus denizaşırı bir ilimizdir. Burayı korumak için kuvvet göndermek olanaklarımızdan mahrumuz.

    Denizaşırı olduğundan nakliyat da denizden yapılacaktır. Denizden yapılacak bu nakliyatı korumak için tek bir zırhlı ya da kruvazörümüz yoktur. Nakliyat girişimi, düşmanın ağzına lokma atmak demektir. Bu hale göre takdir edersiniz ki, Trablus bugün kapanın elinde kalır…”

 

Savaşın çıkmasına beş kala

    Devletin ileri gelenleri toplantı üzerine toplantılar yapıyor, Libya’yı bir çırpıda elden çıkarmamak için riskli kararlar alıyorlardı. Bu kararların uygulayıcıları ise kahramanlık üzerine kahramanlıklar sergiliyor, adeta destan yazıyorlardı.

    Derne vapuruna, 25.000 mavzer tüfeği, 6.812 sandık cephane, 500 çuval elbise, 951 çuval un, 500 çuval peksimet yüklenerek 22 Eylül 1911 günü İstanbul’dan Trablusgarp limanına sevk edilmişti. 25 Eylül tarihinden itibaren İtalyan donanması Trablusgarp ve Bingazi açıklarında sıkı gözetleme faaliyetlerine başlamıştır. Derne vapuru 26 Eylül günü bu ablukaya yakalanmadan delmeyi başarmış ve Trablus limanına girmeyi başarmıştır.

    28 Eylül günü saat 24.00’te İtalyan hükümeti Osmanlı Devleti’ne 24 saat süre tanıyan harp ilanı notasını verdi. İtalyan amiral, 30 Eylül 1911 günü Trablus limanındaki gemilerin teslim edilmesini istedi. Bu istek gemi komutanları tarafından kabul edilmemiştir.

    Seyyad_ı Derya gemisinin komutanı gemiyi Osmaniye tabyası önünde kayalıklara bindirmiş ve deniz musluklarını açmak suretiyle batırmıştır. Derne vapuru kaptanı da demirli bulunduğu yerde deniz musluklarını açarak gemisini batırmış ve teslim etmemiştir.

 

Harbin başlaması

    Donanmanın diğer gemileri, 29 Eylül günü Preveze limanını, 30 Eylül günü Gomenitza (Reşadiye, Korfu Adası karşısında)’yı top ateşine tutarak buralardan yapılacak takviye kuvvet sevkiyatını engellemişlerdir. Piza ve Amalfi gemileri ise Derne’yi top ateşine tutarak Türk telsiz istasyonunu tahrip etmiştir. 3 Ekim 1911 günü Yunan Denizi kıyısındaki Şingin limanı bombalanmıştır.

 

    Bu saldırının amaçlarını;

* Kendi anavatanının güvenliğini sağlamak,

* Balkan Yarımadası’ndaki Türk kuvvetlerini her an bir İtalyan saldırısı olacakmış gibi ayakta tutarak onları bulundukları yere bağlamak,

* Türk Afrikası kıyılarına yönelen İtalyan Deniz Kuvvetlerinin geri emniyetini sağlamak şeklinde sayabiliriz.

 

Sahil kesiminin bombalanması

    Yine 3 Ekim günü Tobruk tekrar bombardımana tabi tutulmuş,  4 Ekim günü sabah 07.00’de başlatılan deniz topçu ateşine kale topçularından cevap verilmemiş ve Turgut bataryasının cephaneliği havaya uçmuştur. Bu patlamalar, kokucu ve boğucu dumanlara neden olmuş, halkın morali bozulmuştur.

     5 Ekim günü Misrata, 8 Ekim günü Sirte, 17 Ekim günü Homs, 18 Ekim’de Bingazi ve diğer sahil kentleri deniz topçusu ateşine maruz kalmıştır. Sahilde mevzilenmiş olan birliklerimiz, İtalyanların bu bombardımanlarının etkisi dışında kalmak suretiyle direnmeyi tercih ederek arazinin savunmaya elverişli geri bölgelerine çekilmişlerdir.

 

Çıkarmanın başlaması

    İtalyanlar, başlangıçta iki kademe halinde düşündükleri çıkarmada I. Kademede 22.500 kişiyi, II. Kademede ise 36.000 kişiyi kıyı bandına çıkarmışlardır. Sonradan yapılan takviyelerle bu rakam 100.000’in üzerinde bir kuvvete ulaşmıştır.

    Konferans metininde devletin en yetkili kişisinin ağzından Trablus’un elden çıkacağına hükmedilmiştir. Ancak sonuç buraya varacaksa da bu topraklar kolay lokma olmamalıdır. Konferansı dikkatle dinleyen Mustafa Kemal, kendisine görev verildiği takdirde son vatan toprağının savunulması için gitmeye hazırdır.    (Devam edecek)

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam