'Yüzyılın İstihbarat Darbesi..!''diyorlar…
On yıllar boyunca aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 120'den fazla ülkenin gizli yazışmalarının ABD'nin İsviçre merkezli 'Crypto AG' adlı bir şirket ortaklığı tarafından takip edildiği iddiası gündeme bomba gibi düştü.
Alman yayın kuruluşu ZDF‘nin ve Amerikan Washington Post gazetesinin birlikte yürüttüğü ortak bir araştırmaya göre, birçok ülkeye satılan şifreleme cihazlarının üreticisi olan ‘Crypto AG’ adlı İsviçre şirketinin 1951’de bir Amerika şirketi tarafından satın alınmasıyla bir çok şey başlamış.
1892’de Bakü’nün küçük bir köyünde dünyaya gelen Boris Hagelin tarafından İsveç’te kurulan Crypto isimli bu şirket, şifre kırma ve yazışmaları okuyabilme konusunda uzmanlaşmış. Bu şirket 1950-1960’larda CIA ile çalışmaya başlamış. Washington Post “CIA, Hagelin’in şirketi aniden satması ya da yaşlı olması nedeniyle aniden ölmesinden dolayı endişeliydi'' diye yazarak, en sonunda da ABD ve Batı Almanya’nın birlikte Crypto isimli şirketin hisselerini yarı yarıya satın almış olduklarını yazdı. Her yıl CIA ve Batı Almanya istihbarat servisi BND, Crypto isimli bu şirketten elde ettikleri kârı paylaşmış. Alman tarih uzmanlarına göre BND, CIA’ya verilmesi gereken parasını bir yeraltı otoparkında teslim ediyormuş. Gazete haberinde ''Crypto’nun yönetim kurulunda sadece Sture Nyberg isimli yönetici, CIA’in bu şirket ile ilgisini biliyordu. Her iki istihbarat biriminin görevlileri belirli aralıklarla toplantılar yapıyordu. CIA, Münih’teki Almanya elçiliğinin yanındaki bir binayı kullanıyordu” detaylarını okurlarıyla paylaştı.
Tüm dünyaya yayılan bomba habere göre; bu şirket ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) ve Batı Almanya istihbarat servisi (BND) casuslarına Türkiye de dahil olmak üzere 120’den fazla ülkenin gizli yazışmalarının erişim imkanını para karşılığı sağlamış.
On yıllar boyunca ‘Crypto AG‘nin sattığı şifreleme cihazları tarafından üretilen gizli mesajlaşmaların Amerikalı ve Alman istihbarat kurumlarınca deşifre edildiği ve farklı amaçlarla kullandığı açıklanıyor.
Bakıldığında başta İran’da 1979’da yaşanan rehine krizi, Arjantin ve İngiltere arasında 1982 yılında patlak veren Falklands Savaşı ile Güney Amerikalı liderlere yönelik suikastlara ilişkin tüm haberleşme ve iletişimleri CIA’in dinlediği öne sürülüyor.
CIA ve BND'nin, bu Crypto AG isimli şirket üzerinden çeşitli ülkelerde 1970’li yıllar ile 2018'li yılları arasında düzenlenen hemen hemen tüm operasyonları kontrol ettiği ortaya çıkmış. Yapılan araştırmalar da bu şirketin 2008 yılında satıldığı ifade edilirken; istihbarat servisleriyle olan çalışmalarının da sonlandırılmış olduğu bilgisi yapılan açıklamalarda yer alıyor.
Belgelere göre aralarında Avrupa ülkelerinin de bulunduğu çok sayıda ülkenin diplomatik ve askeri haberleşmelerinin kapsamlı olarak dinlenip-izlendiği tahmin ediliyorken, bu şirketin ürünlerinin halen dünyanın dört bir yanında farklı ülkeler tarafından kullanıldığı ifade ediliyor.
Ayrıca Crypto AG isimli bu şirket, ABD ve Almanya’nın dost olarak gördüğü hükümetlere güvenli modeller satarken, dünyanın geri kalanına ise hileli sistemler sattığı da ifade ediliyor.
Bir Alman istihbarat uzmanına göre; ilk olarak ‘Thesaurus’, sonrasında ‘Rubicon’ kod adıyla bilinen bu projeden çok büyük paralar kazanılmış .
Alman dış istihbarat servisi BND bu yolla elde ettiği geliri kendi saha operasyonlarını finanse etmek için kullanırken, CIA ise Crypto şirketini tekel kılabilmek için tüm rakip şirketlerini satın alarak kullanma yoluna giderek diskalifiye etmiş. Yapılan açıklamalarda para kazanma amaçlı bir döngüye evrilen bu süreçte, ABD’nin kendine yakın müttefiklerini dahi izlemek istemesinden dolayı ''Almanlar'ın rahatsızlık'' duyduğu ifade ediliyor.
Bakıldığında izlenen ülkeler arasında ''NATO üyeleri olan İspanya, Yunanistan, Türkiye ve İtalya da vardı'' açıklamasına dikkat çekilirken, özellikle Türkiye ile ilgili CIA’nin yazışmalarında, Almanya ile ABD arasında Türkiye konusunda sık sık gerilimler yaşandığına da sıkça yer veriliyor.…
CIA yazışmalarında, “Amerika elindeki ekipmanları satmayı daha az kabul etmeye başladı. İspanya iletişimindeki elde edilen bazı faydalı bazı bilgileri alabilme imkanı varken, bunu güvenli hale getirmeye ne gerek var? Neden bazı NATO ülkelerinin iletişimini biz güvenle koruyalım ki? gibi sözlerin yer aldığına dikkat çekilirken; Yunanistan ve Türkiye'nin de NATO müttefikleri olmasına rağmen ‘Güvenli’ olanlar listesinden çok erken bir süreden itibaren çıkarıldığı yazdığı açıklanıyor.
Devamında ''Korunan ülkelerin listesi daha da azaldı” denilirken, ABD ve Almanya istihbarat örgütlerinin yıllarca Türkiye ve diğer ülkelerin şifreli mesajlarını dinlediği de ortaya çıkmış gözüküyor..
Bu bomba olayların önemini vurgulayan en güzel özet anlatım sözcüğü ise, ''Yüzyılın istihbarat darbesi'' cümlesinde saklı bence..
Crypto isimli bu şirketin ürünlerinin halen dünyanın dört bir yanında farklı ülkeler tarafından kullanılmakta olduğu ifade ediliyorken; buradan ''Aman ha güzel ülkemin değerli yöneticileri, bu ayyuka çıkan haberleri göz ardı etmeyelim'' diyorum..
''Yüzyılın istihbarat darbesi'' denilen bu şartlar altında 'Crypto AG'siz bir Türkiye diliyorum..
