SON DAKİKA
reklam
reklam

Takvim ve imsakiyelerin 2020 mesajı!

Köşe Yazarı: SELAHATTİN DEMİREL   Eklenme Tarihi: 22 Mayıs 2020, Cuma - 10:02   Okunma Sayısı:

Kimi bir duvarda kendini belli eder, kimi bir deponun merdiven basamağında unutulmuş, okunmaya hasret, kimi de nasıl olduysa sene başında bir otomobilin arka camına atılmış, güneş gördükçe sararıp solmuş.

İnsan, ona nasıl davranırsa davransın; yaprakları çevrilip okunsa da okunmasa da ya da okunduktan sonra kadir kıymeti bilinmeyip içinde bulundurduğu ayet ve hadislere hürmet gösterilmeksizin yerlere atılsa da… Zaman ilerliyor.

Yapraklar koparıldığında geçmiş günler oluyor çevrilen. Zaman geçiyor. Son model lüks dokunmatik akıllı telefonunuz da var, tabletiniz, ipadiniz de hatta akıllı saatiniz de ve bunun benzeri nice teknolojik kolaylıklarınız da…

Ancak “Bugün günlerden ne?” dendiğinde cevap vermekte zorlanıyorsunuz. Bu yalnız sizin kabahatiniz değil. Bunun böyle olması gerekiyor, bu çarkların daha rahat dönüp işlemesi için!

* * *

Gece saat 12’yi geçince koparırım bir takvimin yaprağını. 1 gün daha gitmiştir ömür takvimimizden. Arkasındaki yazıyı okuyup çocuk isimleri bölümünü de inceleyince düşünürüm hep: Aslında bu yırttığın ömür takvimimin sayfasıdır, bir gün daha yaklaştım ecelime, derim.

Peki ya nasıl gideceğim? Ağlayarak mı, gülerek mi? Yatalak bir hasta hâlinde mi yahut bir kazada mı? Yoksa bir felaket sonrası mı? Düşünür, bir yandan da şu insanoğlunun hikâyesi ne garip, derim.

“Takvimlerden haberin var mı? Geçiyor yıllar.” diyor bir şarkıda. 

Öyle de düşünsek böyle de düşünsek geçen zamanı durdurmak kimsenin elinde değil. Öyle dememiş mi Erkin Koray “Öyle bir geçer zaman ki” şarkısında?

Ömür takvimimizin yapraklarını emek ve mutlulukla çevirebilmek, son sayfasına gelindiğinde de koparılmış sayfalarından pişman olmadan bahsettirebilmek dileğiyle…

NOT:

5 yıl önce yazdığım bir yazıdır. Bu yıl duvar takvimlerinin azlığı ve neredeyse imsakiyelerin hiçbir yerde karşımıza çıkmayışıyla bu konuya değinmek istedim.

Duvar takvimlerini reklam için dağıtanların nesli neden birden böyle kesiliverdi? Peki ya bu Ramazan niye çoğu yerde imsakiye yoktu? Hâlbuki geçen yıl imam ve müezzinler bile imsakiye bastırmış, beni de biraz şaşırtmıştı!

Bu kötü görüntü, takvim ve imsakiyelerin 2020 mesajı mı oluyordu yoksa?

Birkaç yıl önce aldığım bir sahaf kitabının arasından 1984 yılına ait bir takvim yaprağı çıkınca bu yaprakların hiç de hafife alınmaması gerektiğini anladım. Umarım bir dahaki sene duvar takvimi ve imsakiyeler bu kadar az olmaz!

* * *

Gündem yeterince asık suratlıydı. Siyasetten, dolar kurundan, salgını bitirecek aşıdan ve asıl normal hayatın ne zaman olacağından bahsetmedim!

Duvar takvimi ve imsakiyelerin bu yıl çok az miktarda basılması, salgının habercisi miydi yoksa? diye düşünmeden de edemedim!

* * *

Mübarek ayın sonuna geldik. Zorlu salgın sürecinden o da nasibini buruk geçerek aldı. Bayramda 81 vilayet evlerdeyiz, olsun! Bu kadar katlandık, biraz daha sabredeceğiz, hem de tedbiri asla bırakmadan!

Bayramın, sağlıklı, güzel günlerin başlangıcı olmasını Cenab-ı Hak’tan dilerim, şimdiden iyi bayramlar efendim.

* * *

Özdemir Asaf’tan:

“Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.”

 

Selahattin Demirel

[email protected]


 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam