SON DAKİKA
reklam
reklam

Libya’nın ve diğer petrol bölgelerinin elimizden çıkışı

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 10 Temmuz 2020, Cuma - 09:34   Okunma Sayısı:

   Dört asırdan fazla bir zaman Afrika’da hükümran olan Osmanlı Devleti, Osmanlı-İtalyan Harbi’nin cereyan ettiği 1911-1912 yıllarında Afrika’dan çekilmek zorunda kalmıştır.

 

Afrika’dan çekilişe doğru

   Tarihsel süreç içerisinde bu coğrafyanın konumunu ve sahip olduğu zenginlikleri incelersek istilalara, entrikalara, savaş ve işgallere maruz kaldığını görürüz. Berlin Kongresi’nden sonra (1878) Osmanlı İmparatorluğu Slav tebaasının çoğunu kaybetmiştir.1 Fransa’nın Ortadoğu’daki kapitülasyon ve çıkar mücadelesi Osmanlı’nın İmparatorluk döneminden veya Yükseliş Devri’nden itibaren başlar.

   Bu çıkar furyasından geri kalmak istemeyen İngiltere ve Hollanda, kopardıkları küçük taviz ve ayrıcalıklarla tatmin olamayınca daha büyüklerini istemeye başlamışlardır.2 Sonraki yıllarda İngiltere baskın davranarak bu ayrıcalıkları hak bilmiş hatta koz olarak kullanmıştır. 1911’de Trablusgarp’a saldıran İtalyanlar, Osmanlı donanmasının müdahale etkisini kırmak ve deniz gücünü başka bölgeye angaje etmek suretiyle Kızıldeniz’de faaliyetlerde bulunmuşlardır.3

   Libya topraklarının elimizden çıkmasıyla Osmanlı Devleti, bu bölgenin petrolüne de veda etmek durumunda kalmıştır. Bir yıl sonrasıyla yaşanan Balkan Harbi ise bir facia olarak adlandırılabilir.

 

Diğer bölgelerde petrole veda

  1. Dünya Harbi’nin Çanakkale cephesindeki çarpışmaları Romanya, Makedonya ve Galiçya cephelerindeki çarpışmalar izlemiş,4 ‘Hasta Adam’ bu bölgedeki petrol yataklarından uzaklaştırılmıştır.

     Rusların güneye inme isteği yeni teorilerin ortaya çıkmasına yol açmış, Ekim Devrimi sonunda kurulan Sovyetler Birliği, Osmanlı Devleti’nin Kafkas petrolleriyle bağlantısını koparmıştır.

   19’uncu yüzyılın ilk çeyreğinde Almanlar, İngilizlerin Mezopotamya üzerindeki hâkimiyetini kırmak ve kendisinin de bu bölgenin nimetlerinden istifade edebilmesi düşüncesiyle Anadolu’yu bir baştan bir başa geçecek olan İstanbul-Bağdat demiryolu projesini gerçekleştirmeye başlamışlardır.5

   Nasıl ki, Trakya arazisi doğal kompartımanlar şeklinde uzanıp giderse demiryolu güzergâhı olan İstanbul-Bağdat hattı da yapay kompartımanlar şeklinde Anadolu içlerine uzanır. Bu güzergâhta istasyonlar, sulama alanları ve ağaçlandırmalar yaparak petrol sondaj sahalarını ve maden arama bölgelerini tespit etmek şeklindeki gerçek niyetlerini kamufle etmişler; ancak petrole sahip olamamışlardır.

   20’nci yüzyılın başında İngilizlerin Basra, Kızıldeniz ve Irak topraklarını işgal etmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, bu kez de Osmanlı Devleti’nin Kerkük ve Musul petrollerinden uzaklaşmasına neden olmuştur.

 

21’inci yüzyılın getirdikleri

   21’inci yüzyıl, bu coğrafyaya BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) adı altında Amerikan işgalini ve iç çatışmaları getirmiştir. Balkanlar’da yaşanan bölünmeleri zengin petrol yataklarına sahip Romanya’nın AB’ye kabulü izlemiştir. Parselleme tamamlanmak üzeredir. Sırada İran vardır.

   Dün dışarıda bunlar yaşanırken içeride de isyanlar, zorunlu göçler, Galata bankerlerine borçlanmalar görülmüş, Cumhuriyet dönemiyle birlikte devalüasyonlar, işsizlik, işçi ve öğrenci hareketleri, insan, uyuşturucu, mühimmat ve silah kaçakçılığı ile çetecilik şeklindeki faaliyetler kendini göstermiştir. Türkiye’yi bunaltan ideolojik nitelikli terör ve bölücü terör eylemleri hızını hiç kesmemiştir.

   Diğer yandan AB ülkeleri, Türkiye’ye karşı başka yöntemlere başvurarak yalnızlaştırma politikaları uygulamış ve uygulamaya devam etmektedirler. Tezatlar, emperyalist güçlerin hırs ve inadından kaynaklanmakta, bugün için petrol ve kritik maden cevherleri olan kavga konusu yarın suların kullanımı ve bölüşümüne dönüşmektedir.  

   Mevsimin uygunsuzluğu, şehitler verilmesi, kara harekâtının gereği veya gereksizliği gibi konular, ilerleme hızında değişkenlikler yaratabilir. Ancak bazen iyi niyetle bile olsa yapılan tartışmalar başka yöne çekilebilmektedir.

Kaynaklar

 

1(Ortaylı, İlber, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, Mart 2006, s: 148)

2 Yavi, Ersal, Bir Ülke Nasıl Batırılır?, 2001,s: 58

3 Genelkurmay, ATASE Başkanlığı Yayınları, Birinci Dünya Harbinde Avrupa Cepheleri,1996,

4 Hayta, Necdet, Askeri Tarih Bülteni, Ağustos 1995, Trablus Savaşı Sırasında İtalyanların Kızıldeniz’deki

Faaliyetleri, Sayı: 39, s: 98

5 Blaisdell, Donald C, Osmanlı İmparatorluğunda Avrupa Mali Denetimi,<Düyunuumumiye>, Mayıs 1929, Çev: Ali İhsan Dalgıç, s: 121

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam