Geçtiğimiz hafta Formula 1 Türkiye Grand Prix`si tam 9 sene sonra ülkemizde gerçekleşti. Yeni yapılan asfalt ve yağmur ile birlikte pistin kayganlaşması, yarış öncesi sıralama turlarında ve yarış boyunca sürücülerin bu durumdan şikayetleriyle az kalsın bu muhteşem organizasyonun önüne geçecekti. Neyse ki yarış gerçekten nefes kesici ve organizasyon şahsımca harika idi. Zaten organizasyon sonrası hemen hemen tüm pilotlar ve takım temsilcileri tekrar bir yarış için İstanbul`a gelmek istediklerini bildiren demeçler verdiler.
Formula 1 organizasyonunu FIA, yani Uluslararası Otomobil Federasyonu düzenliyor. Bu federasyon 1904 yılında kuruldu ve düzenlediği yarışlar arasında en eski organizasyon Formula 1. Dünyada olimpiyatlar ve FIFA dünya kupası ile birlikte en çok takip edilen 3 spor organizasyonundan birisi olarak dikkat çekiyor. Rakamlar açısından ele alırsak, dünyanın en pahalı spor organizasyonu olarak her zaman gündemdeki yerini koruyor. Organizasyonun 2019 yılındaki cirosu 2 milyar doları aşmış durumda ve işletme karı 600 milyon doların üzerinde… 2018 yılında ise bu ciro 1.78 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Edinilen yarış ve organizasyon gelirleri dışında bilgisayar ve cep telefonu uygulamaları, sosyal medya ve resmi oyunlarla da gelir elde ediliyor.
O kadar büyük bir organizasyon ki Formula 1, 2016 yılında ticari haklarının tamamı 8 milyar dolara satıldı. Dağıtılan para ödülünün 2018 yılında 951 milyon doların üzerinde olduğu söyleniyor. Takımların sponsorluk gelirleri 1.5 milyar doları aşmış durumda. Ülkemizde de ipi göğüsleyip yarışı lider bitiren ve şampiyon olan İngiliz pilot Lewis Hamilton`un, 2018 yılında sponsorluklarla birlikte kariyer kazancının 498 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Formula 1 takımları sene içerisindeki yarışlarda tahmini 1000 civarında lastik kullanıyor. Tabi ki de bu lastikler özel üretim ve değişik özellikli lastikler. Her bir lastik maliyetinin ise 2 bin Euro olduğu biliniyor. Bu da sene içerisinde takımların yalnızca lastik harcamasının 2 Milyon Euro olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Bir Formula 1 aracının ise sadece ana parçaların ortalama fiyatlarıyla 14 milyon dolar bütçe ile tasarlandığını da bilmek gerekiyor.
Ülkemizdeki yarış öncesi 30 milyon takipçili Formula 1 sosyal medya hesaplarından İstanbul videoları ve fotoğrafları paylaşıldı. Hatta bu tanıtım videolarının ilk 2 saatteki izlenme sayıları toplam 1 milyon 360 bin (twitter ve instagram) oldu. Dünya üzerinde yapılan araştırmalara göre bir Formula 1 yarışını tam 500 bin kişi izliyor. İstanbul`da gerçekleştirilen yarışın ülke tanıtımına yaptığı katkının ise 300 milyon dolar değerinde olduğu söyleniyor. Bununla birlikte Formula 1 için İstanbul`a gelenlerin ise 100 milyon dolarlık harcama yaptığı bilgisi paylaşılıyor.
Bu yukarıda bahsettiğim rakamları neden mi verdim? Çünkü ne kadar büyük bir organizasyonun ülkemize geldiğini ve gerçekleştiğini net görebilelim diye verdim. Bu kadar önemli bir organizasyonu ülkemize tekrar getirebilmek önemliydi. Geçtiğimiz günlerde de FIA`nın pistimize en iyi pistlere verilen Grade 1 lisansını 3 yıllığına verdiğini öğrenmek, bu muhteşem organizasyonun 2021`de de ülkemizde yapılabilmesi adına sevindirici bir gelişme olarak kenarda duruyor.
Bu sene pandemi nedeniyle seyircisiz bir yarış izledik. Satılan 80 bin bilet iptal edilip, ücretleri iade edildi. Ülkemizde de bu denli bilet satışının gerçekleşmesi Formula 1 yarışlarının özlendiğinin bir göstergesi… 9 sene sonra tekrar ülkemize getirdiğimiz bu organizasyonu, önümüzdeki yıllarda da gerçekleştirebilmek ve devamlılığını sağlayabilmek ekonomik açıdan da önemli bir konu. Verdiğim rakamlar ile birlikte ülkemize sağladığı katkı ortada. Bizlere tekrar bu keyfi yaşatan tüm yetkililere buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Umuyorum organizasyon takvimindeki yerimiz kalıcı olur.
