SON DAKİKA
reklam
reklam

Yaşar Hocamıza Yeni Hayatında Başarılar Diliyoruz-2

Köşe Yazarı: DİLARA CEREN TÜRKMEN   Eklenme Tarihi: 16 Haziran 2021, Çarşamba - 23:59   Okunma Sayısı:

Aslında idealleri ve heyecanlarını öldüren:

Yaşadığınız durumdur.

Bulunduğunuz ortamdır.

Ülkenin genelini etkileyen bir sorundur.

     Neyse uzatmadan sonuca varmaya çalışalım. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan gelişmeler ve özellikle de CORONA/COVİD19 salgını yaşamımızı öyle bir etkiledi ki, ne yapsak yetersiz kaldı. Bu salgına tüm dünya gibi bizim ülkemizde hazırlıksız yakalandı.

Bir yanda ideallerimiz, heyecanlarımız diğer yanda yaşadığımız zorluklar, sistemsel yetersizlikler. Hatta bir yanda da kendini bilmez birtakım kişi ve çevrelerin eğitim camiası üzerine yaptıkları yorum ve karalama kampanyaları. Doğaldır ki, eğitim emekçilerini canlarından bezdirip yol ayrımına getirdi. Oysa bu salgın sürecinde sağlık emekçileri, askerler, polisler gibi en ön saflarda koşulsuz mücadele eden, bir nesli yakmayalım diye kıvranan bir eğitim emekçi ordusu vardı. Canla başla çalıştılar. Yeri geldi öğretmen oldular, yeri geldi, sağlık malzemeleri üreticisi, yeri geldi sağlık emekçileriyle omuz omuza evlere hizmet ekipleri/filyasyon ekipleri içerisinde yer aldılar.

     İşte böyle bir süreçten geçiyoruz. Tam da bu süreci yaşarken her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi bir de sonu olacaktı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ağır aksak yürümüş olsa da aşılamayla birlikte salgın sürecinin sonlarına doğru gelindiğini hissetmeye başladık. İşte bununla birlikte eğitim yuvalarında da yıl sonuna gelindi. Yeri geldi yüz yüze, yeri geldi uzaktan, yeri geldi evlerimizi dersliklere çevirerek, yeri geldi telekonferanslarla vb yöntemlerle işimizi en iyi şekilde yapmaya çalıştık. Ancak, dediğim gibi her başlangıcın bir sonu olmalıdır. Bu öğretim yılının sonuna geldik. Yani veda zamanı.

Yani ayrılık zamanı.

Yani yeni bir döneme adım atma zamanı.

İşte bugünlerde tam da bunu yapıyoruz. Ne yazık ki ülkemizde her şeyi biraz fazla abarttığımız gibi. Geçmişte bir anlamı ve önemi olan kep giyme, atma törenleri ne yazık ki artık kreşlere kadar indi. Bizlerde bu kervana katılarak, çocuklarımızın heyecanlarına ortak olalım, acılarında olduğu gibi sevinçlerini de paylaşım diyerek ve bir arkadaşımın dediği gibi “1978 yılında üniversiteden mezun olurken giyemediğimiz o kepleri” şimdi giymiş olduk. Bu dönemde belki de istediğimiz verimliliği yakalayamadık. İstediğimiz normlarda öğrenciler yetiştirmiş olamadık. Koşullar bizi ve çocuklarımızı zorladı. Ama bizler de, çocuklarımız da olması gerekenin en iyisini yaptıklarına eminiz. Bu yolda yürüyen tüm geleceğin gençlerine başarı diliyorum.

Ve artık veda zamanı.

Ve artık ayrılık zamanı.

Ve artık yeni bir döneme adım atma zamanı diyoruz.

Coronanın yaşamımıza etkisini bir de bu yönden ele almaya çalıştım. Umarım artık yer yüzünde insanlar bir birlerine kötülük edecek kadar ileri gitmezler. İnsanlığı zora sokacak hamleler yapmazlar.

Geleceğimizi inşa edecek olan bugün veda ettiğimiz gençler olacaktır.

Bunun için Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne demişti:

Gençler! Cesaretimizi destekleyecek ve sürdürecek olan sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık ve uygarlığın, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli temsilcisi olacaksınız.

Yükselen yeni nesil, gelecek sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz.

İşte, CORONA GÖLGESİNDE BİR VEDA daha böyle gerçekleşti.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam