SON DAKİKA
reklam
reklam

Dil Bayramı

Köşe Yazarı: MELEK ŞAHİN   Eklenme Tarihi: 24 Eylül 2021, Cuma - 20:14   Okunma Sayısı:

Değerli okurlarım 1932’deki ilk Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül, ülkemizde “Dil Bayramı” olarak kabul edildi. Bu yıl bu tarihi olayın 89. Yıl Dönümünü kutlayacağız.

İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilen ilk Türk Dili Kurultayının öncesinde 12 Temmuz 1932 günü Türk Dil Kurumu kuruldu.

Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk bir milletin var olabilmesi için en önemli unsurlardan birinin dil olduğuna inanırdı. Atatürk’ün dile verdiği bu önem doğrultusunda en başta Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) kuruldu.

Atatürk, 11 Temmuz 1932 akşamı yemek masasında yanında bulunanlara:“Dil işlerini düşünmek zamanı gelmiştir. Ne dersiniz?” diye sorar. Masada bulunanların hemen harekete geçmek konusunda Ata’ya katılması üzerine: “Öyle ise Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.” demiş ve Türk Dil Kurumu’nun kuruluş süreci hızlanmıştır

Ertesi gün Samih Rifat , Ruşen Eşref(Ünaydın) , Celâl Sahir (Erozan) ve Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) İçişleri Bakanlığına giderek başvuruda bulunurlar. Sonradan adı Türk Dil Kurumu olarak değiştirilen Türk Dili Tetkik Cemiyeti o gün kurulmuştur.

1932deki ilk kurultaya çok sayıda bilim adamı, gazeteci, yazar, devlet adamı ve sanatçı gibi dönemin önde gelenleri katılır. Türk dilinin gelişmesi, özleşmesi, zenginleşmesi için Türk Dil Kurultaylarının çok önemli katkıları bulunmuştur.

Öte yandan cemiyet, 1934'te yapılan kurultayda "Türk Dili Araştırma Kurumu" adını aldı, 1936'daki kurultayda ise adı, bugünkü adı da olan "Türk Dil Kurumu" olarak değiştirildi.

Değerli okurlarım, dilin koruması ve sonraki nesillere de aktarılması çok önemlidir. Yine dilimizi koruma ve zenginleştirme yolunda adımlarımızı hızlıca atmalıyız. Zira, yeni kuşaklar daha çok kısaltmalardan, yabancı dil temelli sözcüklerden ve emojilerden oluşan yeni bir dilin etkisine girmiş durumdalar. Ne var ki bu dil, sağlıklı bir dil değil ve ifade etme açısından da sorunlu bir dil. Elbette değişim ve gelişime karşı koyulamaz. Ancak, yeniyi destekleyelim derken sağlıksız bir dile de müsaade etmeyelim. Zengin bir dil olan Türk Dilinin güzelliklerini , güzel ifade ve anlatımını yeni kuşaklara da taşıyalım. Bunun için bizler de caba gösterilim.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam