Geçtiğimiz yılın yaz aylarında Yalova’nın şirin tatil beldesi Armutlu ’da bir süre boyunca bulundum. Dinlemek ve toparlanmak amacıyla İstanbul’a yakın bir yer olan Yalova/Armutlu’ya aile boyunca gittik. Burada; aile boyunca İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne gittik. Personeli güler yüzlü ve çok iyi davrandılar bize .Onlara buradan çok teşekkür ediyorum.
Tuz terapisini değerli okuyucularımıza özellikle tavsiye ediyorum. Terapide uyudum ve çok iyi geldi. Nefesim açıldı doğrusu. Yine burada; 6 adet yüzme havuzu (açılıp kapanabilen dört adet yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, iki adet açık yüzme havuzu) su kaydırakları, plajlar, gokart, jet-ski, banana sörf, bowling salonu, internet kafe, futbol sahaları, basketbol ve voleybol sahaları,aile havuzu, kaplıca havuzu, Fin hamamı, masaj, sauna, fitness center, 4x4 Atv, Lunapark ve Faytonlar da var. Her dairede şifalı kaplıca suyun kullanılabildiği bir yer burası.
Ayrıca tesiste; alışveriş merkezi, market, kafeteryalar, restoranlar, fastfood ve sağlık merkezi de yer almakta. Tabi; bu aktivitelerin bir bölümü (Örneğin; Jet-Ski ) sadece yazın mevcut durumda. Dolaysıyla da yaz nüfusu da biraz daha yüksek oluyor .Kışın buranın misafirleri de ağırlıkla “İhtiyar Delikanlılarımız” ve Barış Manco’nun deyimiyle “Süper Babaannelerimiz” oluyorlar. Onlarla muhabbet edip, hürmet ediyor ve geçmiş zamandan önemli anılarla çok değerli bilgiler öğreniyorum.
Tatil Köyünün kendi deniz otobüsü iskelesi olduğu için olumsuz koşullar olmadığı zamanlarda İstanbul, Yenikapı, Kadıköy ve Beşiktaş'tan kalkan tarifeli deniz otobüsleri ile Armutlu'ya ulaşabiliyorsunuz. Yine ; karayoluyla da ulaşabilirsiniz İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne. Bu arada yaz ayları içinde olduğumuzdan ötürü hem İstanbul Deniz Otobüsleri(İDO) hem de Bursa Deniz Otobüsleri(BUDO) sefer saatlerini sıkılaştırdılar. Tarifeleri ayrıntılı bir şekilde, internet sayfalarından edinebilirsiniz.
Armutlu gibi yerler insanı hem ruhen hem de bedenen dinlendirmek için ideal yerlerdir. Şehrin hızlı temposuna ayak uydurabilmek kolay değil ve hele İstanbul gibi bir yerde yaşıyorsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksanız. O yüzden bazen mola vermek gerekiyor yoğun temponuza. Sağlığınız için bu gerekli.
Tarih açsından oldukça eski olan Armutlu bugün ; zeytin tarımına, balıkçılığa ve turizm işletmeciliğine bağlı bir yerimiz ve İstanbul’a yakınlığından dolayı da yazın çokça tercih edilen yerlerden olmasıyla dikkatleri çekiyor. Bunu yazın iyice yaşadık ve yaz kalabalığı bu şirin ilçemizde de yaşandı.
Armutlu bir ilce olmasına karşın kent merkezinde kasaba havasını koruyor. Türkiye İstastik Kurumu (TÜİK) ‘in 2015’deki verilerine göre ilçenin nüfusu 8,492 kişi. Tabi iki yılda nüfus biraz artmıştır elbette. Armutlu adının "Armodo" veya "Armodies" sözcüklerinden geldiği sanılmakta. Bu sözcüklerin anlamları ise "Donanma" veya "Donanmaya gözcülük eden kimse".
Buranın insanı zeytin ağaçlarının bilinçsizce ve inşaat amaçllı kesilmesinden rahatsızlar
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde yer alan burası oldukça eski bir yerleşim yeri. Buranın sakinleriyle konuştuğumda komşu ilçeleri Termal,Çınarcık ve Gemlik (Bursa) kadar gelişmediğinden yakınıyorlar.
Buradaki sakinlerle görüştüğümüzde rahatsız oldukları diğer bir konu da; zeytin ağaçlarının ev yapımı amacıyla bilinçsizce kesilmesi. Gerçekten de üzücü bir tablo ve zeytin üreticileri de bundan rahatsızlıklarını bana ifade ettiler. Bu isimlerden birisi de İhlas Armutlu Tatil Köyü’nde uzun yıllardır hem üretim hem perakende satış hizmetini başarıyla sürdüren Baydar Zeytincilik'ten Emin Baydar. Emin Baydar’la 2016 yılında yine İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne gittiğimiz zaman bir röportaj yapmış ve bize şu yanıtı vermişti .
“En başta;zeytin ağaçlarının ev yapımı amacıyla bilinçsiz kesilmesinde çok ve vahim ölçülerde rahatsız oluyoruz. Peygamber efendimizin(s.a.s) ve sahabelerinin devamlı zeytin ve zeytinyağı yediklerini ve zeytinin Kuran'ı Kerim'de geçen bir meyve çeşidi olduğunu biliyoruz. Zaten o ağacı kesen ya da kesilmesine vesile olan onun hayrını görmez .Özelikle de Armutlu bölgesinde çok yoğun bir şekilde kesim yapılıyor. Bu bir kıyım değil katliam! 300-500 yıllık tarihi sınıftaki ağaçlar kesildi yakın zamanda. En büyük isteğimiz; içinde zeytin ya da zeytinlik olan yerlerin kesinlikle imara açılmamasıdır.”
50 yılı aşkın bir süredir yani iki kuşaktır bu işle uğraşan Baydar Zeytincilik ’in günümüzdeki temsilcisi olan Emin Baydar; kaliteli zeytinin nasıl anlaşıldığını ve buradaki hileleri şu cümlelerle anlatıyor;
“Şimdi müşteri önce fiyata değil kaliteye bakar. Adam gelip yediği zaman onun için öncelik kaliteli üründür. Fiyat ikinci planda kalır. Şimdi bazı yeni dükkan sahipleri zeytinciliğe başladıklarında toptancıdan ucuz ürün alma çalışıyor .Yanlış yapıyorlar ve kalitesiz ve ucuza aldıkları ürünler onların kısa sürede batmasına yol açıyor. Her zaman kaliteli ürün olacak ve fiyatı da ona göre belirleyecek. Ne çok pahalı ne de çok ucuza satacak. Satıldığı zaman diyecekler ki;"Bu kaliteli zeytini nerden aldın? " Tabi kaliteli ürünü sattığımız için de "Kaliteli zeytini nerden buluyorsunuz ?" sorusuyla muhatap oluyoruz. Bizde yanıtını veriyoruz.
Bir kere tuzu az olan ancak "Konfit tipi " zeytinler var .Onları kesinlikle yemesinler . Bu tipte kostik madde çokça kullanılır ve sağlığa zararlı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Üreticiler de bu tür salamura tipi,komfit tipi zeytinlere yönelmesin. Orijinal tuzuyla zeytin yiyin. İlla ki tuzsuz yemek istiyorlarsa sele ve yağlanmış sele tipi zeytin yesinler. Ha zeytinin her çeşidini yiyebilirsiniz. Fakat kaliteli ve doğal olması kaydıyla. Zaten doğal zeytin de biraz acıdır ve tadı da kısa zamanda ortaya çıkar. Siyah zeytin demek illa boyalı zeytin demek değildir. Boyalı-boyasız zeytin hemen kendini belli eder. Bu da zeytinin kendi yapısıyla ilgilidir. Mesela zeytinin çekirdeğinin siyah çıkması onun boyasız zeytin olacağı anlamına gelmez. O yüzden kaliteli ve doğal olan zeytinleri tüketin. Bir de zeytinyağında ucuz fiyata aldanmasınlar. Çünkü; burada da hile dönüyor. Güvendikleri ve bildikleri yerden zeytin alsınlar. Damak zevkini test etsinler ve onaylasınlar.”
Emin Baydar zeytinin ve zeytinyağının hayatlarındaki yerini şu cümlelerle anlatıyor;
“Biz zaten kahvaltıya zeytinyağıyla başlarız. Öğlen ve akşam yemeklerinde de zeytinyağı kullanırız. Mesela tarhana çorbasında zeytinyağı olmamsa olmazımızdır. Çorba bitikten sonra çiğ olarak koyar ve yeriz. Rahmetli babamdan öğrenmiştim. Zeytinyağlı bir yemek olmadığı zaman hemen farkına varıyoruz. Mesela taze fasulyenin zeytinyağlı tadı olmadığı zaman fark ediyoruz. Örneğin ayciçek yağının kullanıp kullanılmadığını anlıyoruz. “
İhlas Armutlu Tatil Köyü içinde uzun yıllardır hem üretim hem perakende satış hizmetini başarıyla sürdüren Baydar Zeytincilik’in ürünlerini reklam olsun diye değil, gerçekten okuyucularımıza tavsiye ederim. Ayrıca; Armutlu komşusu Termal gibi bir kaplıca diyarı ve kaplıcalarında şifa bulabilirsiniz.
17. yüzyılın önde gelen gezginlerinden Evliya Çelebi’nin gözünden Armutlu
17. yüzyılın önde gelen gezginlerinden olan Evliya Çelebi’nin gezdiği yerlerden birisi de Armutlu. Hatırlanacağı gibi UNESCO 2011 yılını “Evliya Çelebi Yılı” ilan etmişti. Elli yılı aşkın süreyle Osmanlı topraklarını gezmiş ve gördüklerini “Seyahatnâme” adlı eserinde toplayan Çelebi Mudanya ve Armutlu civarına birazdan anlatacağım üzere bir vakitler varmıştı.
Evliya Çelebi ise; Armutlu isminin nereden geldiğini ünlü ; ” Seyahatnâme” sinde şöyle anlatacaktır okuyucularına :
"Nahiyedir. Naib oturur. Bursa beyi tarafından tayin edilir.Kasaba düz sahraya bağlı, bahçeli ve etrafı armut bahçeleri ile süslü olup bakımlıdır. Onun için Armutlu derler." Eski bir yerleşim yeri olan Armutlu, zaman içinde birkaç isim değişikliğine uğrayarak günümüzdeki adını almıştır. Eski isimlerinden bazıları içinde Enrukluk, Emrudili, İmrudili sayılabilir.Armutlu, Bizanslılar tarafından kurulmuş çok eski bir tarihe sahip yerleşim merkezidir.
Evliya Çelebi ilk gezisini, İstanbul ve çevresine yaptı. Daha sonra İstanbul dışına çıktı. 1640 başlarında babasından habersizce Bursa'ya gitmek üzere İstanbul'dan çıktı. Bu seyahatten 35 gün sonra geri döndü.Çelebi; kendisiyle özdeşleşen ünlü “Seyahatnâme” sinde 1050 senesinin Sefer ayının altıncı günü (28 Mayıs 1640) Mudanya Kasabası'na vardıklarından ve oradan bir gemi ile Bozburun İskelesi'ne(Armutlu) geldiklerinden söz eder :
"Eskiden bakımlı bir iskele imiş. Rüzgar almayan akıntılı bir körfezde olduğundan, gelen gemiciler girdaba düşerek beş on gün, yahut bir iki ay yatarlar. İşte burada bekleye bekleye bıkan taife ve tüccarın bedduası eseri olarak burası harab olmuş ve olmakla devam etmektedir. İskele başında bir han, birkaç misafirhane, küçük bir camii şerif ile birkaç bakkal dükkanı, ekmekçi ve bozacı dükkanları var. Başka bir bina eseri yoktur. Fakat dört tarafında bağ bahçeleri çoktur. İskele başında camii şerifin kap ve duvarında, misafirlerin şikayet yazılarından bir zarf yazacak yer kalmamıştır."
Bozburun’daki(Armutlu) iskelede bugün ise koruma altına alınan bir tarihi fener, Evliya Çelebi’nin ünlü “Seyahatnâme” sinde belirttiği ve koruma altına alınan 600 yılık olduğu tarihi zeytin ağacı var. Bu ağaç da İhlas Armutlu Tatil Köyü’nün içinde yer almakta.
Yazın erken rezervasyona dikkat edin
Sizlere önerimiz yazın gidilecek yerler arasına kaplıcalarıyla ünlü Armutlu’yu da eklemeniz. İmkanı olanlar İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne de uğrayabilirler, lakin yaz doluluğu yüzünden rezervasyon yaptırmakta sıkıntı yaşamamamız için, hem burası hem de ilçedeki diğer tesisler için erken rezervasyonu öneriyoruz.
Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: SİNAN ERDOĞDU