SON DAKİKA
reklam
reklam

Çoruh Havzası

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 26 Mart 2024, Salı - 13:21   Okunma Sayısı:

Çoruh Havzası’nda 1916 yılı Mart kış şartları içinde ve eksik donatımla yaptığımız muharebeler kanlı ve zahmetli geçmiştir. Çoruh cephesindeki Rus taarruzları iki aydan fazla devam etmiştir. Bu muharebeleri üç safhaya ayırmak mümkündür. Mart sonuna kadar Ruslar Çoruh Nehri’nin her iki yanında bulunuyordu.

 

Çoruh muharebesi

2’nci Türkistan Kolordusu, İspir-Norgâh istikametinde ilerlerken 3’üncü Koban Plaston Tugayı nehrin kuzeyinden, 16’ncu Rus Alayı bu birliğin güneyinden (Karakoç-Tırhat) hattındaki 2’nci Alay’ımıza taarruz etmiştir. Rus birlikleri bu şekilde 12 km kadar ilerlemişlerdir.

Kaledere muharebesi

2’nci Türkistan Kolordusu 31 Mart’ta bütün Çoruh cephesinde yeniden taarruza başlamıştır. Kaledere’deki savunma gücümüz, şiddetli muharebeler vererek kahramanca dayanmıştır. 13 Nisan’a kadar süren bu savunma bir kahramanlık destanıdır. Vatandaşlarımız da birliklerimize büyük destek vermişlerdir.

Kop Dağı muharebeleri

Nisanda Ruslar Karadere cephesini almaya çalıştılar. Mayıs ayında ise Kop Dağı civarında şiddetli muharebelere giriştiler. 2600 Rakımlı tepedeki birliklerimiz Kop Dağı’ndaki Rus Drojin Taburu’nu esir almışlardır. Daha sonra esir sayısı 650’ye çıkmış ve altı makineli tüfeği de ele geçirmişizdir.

 

Kop Şehitliği

I.Dünya Savaşı içinde batıda Çanakkale cephesinde yedi düvelle boğuşurken doğu cephesinde de Ruslarla başımız derde girmişti. Kop Şehitliği bu bölgede verilen mücadelelerin simgesi olmuştur. Şehitlik, 1916 yılında Erzurum, Rize ve Bayburt illerinin Ruslar tarafından kuşatılması esnasında verilen mücadeleyi, daha doğrusu bir milletin direnişini anlatır.

Şehitlik içinde 13 m yüksekliğinde siyah beyaz ve sarı taşlarla süslenmiş küp şeklinde bir anıt yer alır. Üstün mücadele örneği gösteren 5’inci Kolordu Komutanı Fevzi Çakmak Paşa ile %’inci Ordu Komutanı Vehip Paşa’nın kahramanlıkları yöre halkı tarafından halen anlatılmaktadır.

Mevsim itibariyle Doğu Anadolu’nun sert kış koşullarına göre daha mutedil olan Çanakkale şehitlikleri daha sık ve daha çok insan tarafından gezilebilmektedir. Oysa bu bölgede yapılan muharebeler özel donanım gerektirmesine rağmen gerektiğinde elde kazma ve kürekle verilen bir mücadeledir. Bölge bir avuç fedakâr insan tarafından gezilebilmektedir. Mareşal Fevzi Çakmak hatıratında, bu bölgede cereyan eden muharebeler için II. Plevne Kuşatması tabirini kullanmıştır.

 

Düşünmeye davet

1.Doğu Anadolu’nun kuzeydoğu köşesindeki dağlarının rakımı 2500 m’nin üzerindedir. Yerliler mart ayının ne kadar çileli ve soğuk geçtiğini anlatırlar.

  1. Arazi kayalık ve taşlıktır. Böylesi bir arazide boy çukurları kazılması hem çok zordur hem de çok zaman alır. Olsa olsa baş siperi veya derme çatma diz çukurları kazılmıştır.

3.Bu şekilde açıkta kalan askerlerimize Rus top ve havan mermilerinin ne kadar zarar verebileceğini düşünebiliyor musunuz?

Nice canlar pahasına geceleri el değiştiren tepeleri, uykusuz geçirdikleri geceleri, soğuk hava şartlarında motorlu vasıta olmaksızın 1400-1500 m. rakımlı tepelerdeki karlı mevzilere erzak, mühimmat ve odunun nasıl taşındığını hayal edebiliyor musunuz? Çoğu askerimiz bir tas sıcak çorbayı belki de göremeden hayatını kaybetmiştir.

  1. Kar hedikleri, kayaklar, kışlık kıyafet, su geçirmez bot ya yoktur ya da mevcut olanlar bütün birliklere yetmemiştir. Çarık giyen ya da hayvan derisinden yırtık pırtık sargıları ayağına saran askerlerimiz görülmüştür. Bazı askerlerimiz de ölmüş veya esir edilmiş Rus askerlerinin botlarını giymişlerdir

Yaralılarını öküz arabalarıyla geriye nasıl nakletmişlerdir? Yaralılarımız narkozsuz nasıl ameliyat edilmişlerdir, şöyle bir gözünüzün önüne getirin!  

  1. Anadolu’nu coğrafi güzelliklerini görmeye gezmeye giderken o bölgedeki şehitliklerimizi mutlaka gezmenizi öneririm.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam