SON DAKİKA
reklam
reklam

Soğukta yazılan destan

Eklenme Tarihi: 7 Ocak 2021, Perşembe - 09:53   Okunma Sayısı: 116860
Bundan tam 106 yıl önce Sarıkamış'ta vatan toprağını düşmandan geri almak için binlerce askerimizin verdiği mücadele, dondurucu soğukta yazılan gerçek bir destana dönüştü

1'inci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusu Rus işgali altındaki Sarıkamış ve Kars'ı kurtarmak için Sarıkamış Harekatı'nı başlattı. Harekat Aralık ve Ocak aylarında olduğu için başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak bir çok yerde bahsedildiği gibi tek kurşun sıkmadan 90 bin şehit vermedik. Bu araştırma yazımda, Sarıkamış harekatının detaylarını, başarısızlıklarının nedenlerini ve niçin şehit sayısının abartılarak bir propaganda malzemesi yapıldığını okuyacaksınız. Her şeyden önce harekata katılan 3.Ordu'nun komutanı Hasan İzzet Paşa'nın Sarıkamış Harekatı'nın kış şartlarında uygulanmasının mümkün olmadığını ve baharın beklenmesi gerektiğini söylemesi üzerine Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından görevinden alındığının bilinmesi gerekiyor. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük eden ve Padişah Abdülmecit'in torunu Naciye Sultan'la evlenerek Osmanlı hanedanına damat olan Enver Paşa, Sarıkamış Harekatının kilit ismi oldu. 3. Ordu'nun Doğu Cephesi'nde Rus kuvvetlerine karşı giriştiği Sarıkamış Kış Harekâtı'nın komutanlığını üstlenen Enver Paşa, Türk birliklerinin bozguna uğraması üzerine ordunun komutasını Hakkı Hafız Paşa'ya bırakarak İstanbul'a döndü ve savaş boyunca başka hiçbir cephede komutanlık üstlenmedi. Enver Paşa'nın İstanbul basınında Sarıkamış Harekatı hakkında herhangi bir haber veya yayın yapılmasına izin vermemesi üzerine savaş ile ilgili bilgilere uzun yıllar ulaşılamadı.

 

Sarıkamış Harekatın sebepleri

 

Tarihe 93 Harbi olarak geçen 1877'deki Osmanlı - Rus savaşında alınan yenilgi sonrası Batum, savaş tazminatı olarak Rusya'ya verildi. Bir yıl sonra yapılan Berlin Antlaşmasıyla da; Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin de Rusya'ya bırakıldı. Bu yurt topraklarını geri almak amacıyla, 1914 yılının Aralık ayında Osmanlı ve Alman kurmay heyeti Sarıkamış Harekâtını planladılar. Harekatın bir diğer amacı ise dağıtılmış durumda olan Rus ordusunu yok edip Alman İmparatorluğu'nun sanayi ihtiyacını karşılamak için Bakü Petrollerine ulaşmaktı.

 

Enver Paşa ordunun başına geçiyor

 

Sarıkamış Harekatı öncesinde bölgede Türk-Rus muharebeleri devam ediyordu. Ruslara karşı üstünlük kuran Türk birlikleri düşmanın geri çekilmesini sağladı. Ancak 3.Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa cephanenin azalması ve Narman tarafındaki Rus kuvvetlerinin takviye alması üzerine orduya geri çekilme emri verdi. Bu karar İstanbul'da tepki ile karşılandı. Bu gereksiz geri çekilmeden dolayı Kafkas cephesinin durumu hakkında endişeye kapılan Enver Paşa cepheyi teftiş etmek üzere Hafız Hakkı Paşa'yı gönderdi. Bir kaç gün sonra da kendisi cepheye hareket etti. 40 bin askerden oluşan 10. Kolordu Kafkas cephesine ulaştığında zafere çok yakın olduklarını düşünen Enver Paşa,

Rus ordusunu kuşatma yaparak imha etme planı hazırladı. 3.Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa iklim ve arazi şartlarını öne sürerek harekata karşı çıktı. En azından kuşatma yapılacaksa bile çemberinin daraltılması gerektiğini aksi taktirde başarısız olunacağını dile getirdi. Enver Paşa ise 3.Ordu komutanını dinlemeyerek kendisini görevden aldı ve Hasan İzzet Paşa'nın yerine 3. Ordu kumandanlığını üstlendi.

 

 

 

 

3.Ordu savaşa hazır

 

Doğuyu korumakla görevli olan 3.Ordu, 9., 10. ve 11.Kolordular ile 2.Süvari Tümeni'nden oluşuyordu. 3.Ordu karargâhı ve 9.Kolordu Erzurum Kalesi'nde, 11.Kolordu Elazığ Kalesi'nde ve 10.Kolordu ise Sivas'ta konuşlanmıştı. Üçüncü Ordu'nun toplam gücü 125 bin olarak gözükse de, geri hizmettekilerin düşülmesiyle savaş gücü 75 bin olarak karşımıza çıkıyor. Rus ordusu mevcudu ise 100 bin kişiden oluşuyordu. Ayrıca ağır silah ve topçu bakımından da kesin bir üstünlüğe sahiptiler. Buna ilaveten Rus ordusuna Ermeni Gönüllü Tugaylarından iki tugay katılmıştır ki, Ruslara verdikleri istihbarat bilgileri nedeniyle savaşın kaderini değiştirmişlerdir. 3.Ordu kağıt üzerinde hazır olmasına rağmen cephede erzak azlığı bulunuyordu. Kışa girilmiş olduğu için erzaklar gereği gibi taşınamıyordu. Ayrıca Rusların Karadeniz'deki donanmasının erzak taşıyan gemilerimizi batırması askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir. Zira erzakın az olması ve salgın hastalığın başlaması, Enver Paşa'nın acele edip, hemen bir harekâta başlamasındaki en temel sebep olmuştur.

 

Muhteşem kuşatma planı

 

Enver Paşa'nın amacı kuzeyden kuşatıcı bir manevra yapılmasıydı. Kısaca 11.Kolordu ve 2. Süvari Tümeni düşmanı Asi nehri güneyinde karşılayarak, hem ilerlemesini durduracak, hem de onları oylayacaktı. Bu esnada kuzeyden 9.Kolordu Çatak'ı alıp, Rus kuvvetlerinin arkasına dolaşacaktı.

Albay Hafız Hakkı Paşa önderliğindeki 10.Kolordu ise Oltu'yu aldıktan sonra Bardız istikametine güneye dönüp, 9.Kolorduyla birleşip, Ruslara arkadan saldıracaktı. Enver Paşa, Rus Kafkas Ordusunun zayıf yönlerini iyi biliyordu. Ruslar çevirme manevralarına karşı çok yavaştılar. Türk birlikleri Rusların bu zayıflığını kullanmak istiyordu. Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolu olmayan, yer yer sisle kaplı arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya birliklerle yapılan bu harekât çok riskli idi. Ancak Enver Paşa, başarıldığında Rusların bu cephede varlıklarının yok olmasının bu riske değeceğini düşünüyordu.

 

Evdeki hesap çarşıya uymadı

 

Sarıkamış harekatı 11.Kolordu'nun yürüyüşü ie başladı. Rusların 4.Ermeni Tümeni ile karşılaşan 11.Kolordu düşman karşı taarruzlarını durdurdu ve düşmanı oyalamaya başladı. Kuşatma harekatına katılan 9.Kolordu Lafsor'a kadar uzanan ilk hedefine ulaşırken, 10.Kolordu Oltu'nun Batısı ile Narman hattına zorlukla ulaştı. 9.Kolordu Çatak-Pitkir hattına ulaştığında, 10.Kolordu Oltu'yu ele geçirmeyi başardı. 9.Kolordu Bardız'a vardı. Hafız Hakkı Paşa 10.Kolordu'ya 30.ve 31.Tümenleri kendisi ile birlikte Kosor istikametindeki Stomin Tugayı'nın peşine takılması ve 32.tümenin tümenin Bardız'a ilerlemesini emretti. 10.Kolordu'nun büyük kısmı ile Kosor istikametinde geniş bir kuşatmaya girişmesi muharebe gücünün toplanamamasına sebep oldu. Hafız Hakkı Paşa kendisine verilen talimatın dışına çıktı. Oltu'yu temizledikten sonra Göle ve Ardahan istikametlerine kadar ilerledi. Haliyle bu durum, harekatın gecikmesine sebep oldu. Plana göre 10.Kolordu'nun Kosor yolunda olması gerekiyordu, ama ağır koşullar altında Beyköy hattına erişmesi ancak gerçekleşmişti. 9.Kolordu ile zamanında buluşamayacağını anlayan 10.Kolordu, gereksiz yere 75 km uzattığı yolu geri dönmek yerine Allahuekber Dağları'nı aşarak 9.Kolordu ile buluşmayı planladı. Yasak olmasına rağmen karanlıkta ve dondurucu soğukta zaman zaman çıkan tipi altında yapılan yürüyüş orduyu tam bir felaketin içerisine sürüklendi.

 

Dondurucu soğuk ve kayıplar

 

Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Osmanlı zayiatları Sarıkamış'taki tüm cephelerde toplam 60 bindir. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Ruslar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden şehit olmasıdır. Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi, Sarıkamış Harekâtı'nda donarak şehit olanların sayısı tüm belgelerde toplamda 23 bin olarak geçer. Bu nedenle 90 bin rakamının abartıldığını kaydeder. 90 bin askerin öldüğü iddiası ilk olarak Sarıkamış Harekatı'ndan sekiz yıl sonra Binbaşı Şerif Bey'in yazdığı bir kitapta yer almaktadır. Osman Mayatepek ise 75 bin muharip kuvvetin bulunduğu Osmanlı askeri gücünün 90 bin kayıp vermesinin matematiksel olarak imkânsız olduğunu ifade etmektedir. Genelkurmay'ın çok daha sonraki senelerde yaptığı değişik yayınlarda Sarıkamış'ta şehit düşen asker sayısının 90 binin çok altında bulunduğunu, muharebeye katılan Üçüncü Ordu'nu muharip asker sayısının da 75 bin olduğunu defalarca duyurmasına ve Ruslar'ın da "donarak can vermiş 23 bin Türk askerini defnettiklerini" açıklamalarına rağmen "90 bin şehit" iddiası yıllarca gündemden düşmedi.

 

 

Enver Paşa karşı propaganda

 

Enver Paşa harekat sonrası basına sansür uyguladığı için 1922 yılına kadar Sarıkamış ile ilgili hiç bir bilgi alınamadı. Sarıkamış faciasından sekiz sene sonra, emekli Binbaşı Şerif Bey yayınladığı kitabında donarak şehit olan 90 bin asker olduğu iddiası ortaya attı. Gazetelerde de bunu destekleyen yazılar ve haberler çıkmaya başladı. Abartmaların asıl nedeni İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askeri darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlayan Enver Paşa'ya karşı Ankara Hükümetinin bir karalama kampanyası yapmasıdır. Milli mücadele başladığında Batum'da bulunan Enver Paşa ülkeye dönüp, Milli mücadelenin başına geçmek istediği yönünde haberler göndermesi, Ankara'nın önlem almasına neden oldu. Zira Enver Paşa'nın dönmesi Mustafa Kemal'in çalışmalarını aksatacak hatta başarısız olmasına bile neden olabilecekti. Ankara, bu yüzden Enver Paşa aleyhinde bir karalama kampanyasına girişti ve 90 bin askerimizin donarak şehit olduğu haberlerini gündeme getirdi. Aleyhte çıkan haberler üzerine Enver Paşa, ülkeye dönüp Milli mücadelenin başına geçmekten vazgeçti.

 

Şükran ve minnetle anıyoruz

 

Osmanlı- Rus savaşı sırasında Sarıkamış ve Kars'ı geri almak için vatanları uğruna canlarını hiç düşünmeden, dondurucu soğuk altında, her türlü imkansızlığa rağmen, kahramanca mücadele eden

vatan evlatlarının büyük bir kısmı kol kola şehadete yürümüşlerdir. Türk milletinin en acı destanlarından birini yazan bu kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken, 106.yıldönümünde onları bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam