SON DAKİKA
reklam
reklam

Eğitimde farklı bir sistem

Köşe Yazarı: Murat İLTER   Eklenme Tarihi: 18 Temmuz 2018, Çarşamba - 18:25   Okunma Sayısı:

Bir arkadaşım Finlandiya’ya yerleşme kararı alınca, ciddi ciddi düşünmeye başladım. Daha önce 3 kez gittiğim Finlandiya hayran kaldığım bir doğaya sahip. Ağacın içinden ağaç çıktığı, adım başı bir göle rastladığınız harika bir ülke. Benim gibi sıcağı sevmeyenler için ise adeta bir kış cenneti. Finlandiya’da yaşamak fikri benimde kafama yatınca araştırmaya karar verdim. Ancak her şeyden önemlisi Finlandiya’daki eğitim sistemini görünce hayretler içinde kaldım. Düşük maliyetler, kısa okul saatleri ve yüksek akademik başarı. Hayal gibi bir şey. Bu başarının Finlandiya’daki müthiş dershane alt yapısıyla elde edilebileceği kanısına vardıysam da, Finlandiya’da hiç dershane olmadığını öğrenip bir kez daha dehşete düştüm. Hem büyük bir akademik başarı var, hem de ülkede tek bir dershane yok. İnanılacak gibi değil.

Öğrencilere kendi eğitim programını kendi düzenleme sorumluğunu veriliyor. Böylece bu esnek eğitim anlayışı sayesinde bol boş zaman kalıyor. Ayrıca öğrenciler eğlenerek öğrenme imkanı da buluyor. Fin eğitim sistemi birçok ülkenin hayallerini süslüyor. Ancak bu rüya ülkenin rüya gibi eğitim sistemi, bizim için gerçekten bir rüya. Hatta dershane sahipleri ve ondan beslenenler için adeta kabus. Ülkemizdeki okulların eğitim sisteminin eksikliğini her fırsatta tekrarlayanlar, bugüne kadar bunu düzeltmek yerine dershanelere prim vermekten başka bir şey yapmadılar. Umarım dershanelerin kapanacak olması ülkemizde rüya gibi bir eğitim planlamasının ilk adımı olur. Ülkemizde eğitim yaşı giderek aşağıya çekilirken, çocuklar daha oyun çağlarındayken, oyuncaklarından kopartılıp ana okullarına sokulurken, Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7.

Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesine büyük önem veriyor. Çocuklarını okula getirip götüren, ders çalıştıran anne-babalar yok. Hatta okul servisi sistemi bile yok. Yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor. Böyle bir şeyin ülkemizde olduğunu düşünemiyorum bile. Bir korkulu rüyada servisçiler için.

Öğrenciler, ilgi ve ihtiyaç alanlarına göre kendi eğitim-öğretim programlarını şekillendirme şansına sahipler. Aynı şekilde öğretmenler de kendi programlarını yapabiliyor. Yani uymak zorunda olunan bir müfredat yok. Fin eğitim müfredatı basit ve genel bir çerçeve tanımlamaktan ibaret.

Böyle bir sistemi getirmek demek Milli Eğitimin rüyasında Freddy Krueger’ı görmesine neden olabilir.

Fin eğitim sisteminde öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılı içinde kesinlikle not verilmiyor. Yani sekizinci sınıfın sonuna kadar not verme mecburiyeti bulunmuyor. Öğrenciler bir sınav sistemine tabi değiller. Sadece 16 yaşına gelince ülke genelinde bir seviye sınavı yapılıyor.

Ülkemizde not vermenin kaldırıldığını düşünsenize. Sadece öğrenciler not vermek için öğretmen olanlar var. Donkişot’un yeldeğirmenlerine saldırırken mızrağının alınması gibi bir şey sanırım.

Öğretmenler gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor. Haftada iki saati ise mesleki gelişimleri için eğitimlere katılmak için ayırıyorlar. İlk okulda öğrencilerin ders dışı teneffüs olarak geçirdikleri zaman toplam 75 dakika. Yani kıyaslayacak olursak bu süre Türkiye’de ortalama 45 dakika. Finlandiya’da tüm öğretmenlerin master yapması mecburi. Öğretmenlik toplumun en büyük itibar gören mesleği. Finlandiya halkı öğretmenlerini başarılı yada başarısız olarak yargılamayan bir kültüre sahip.  Eksikleri fark edilen öğretmenler yeniden eğitime alınıyor. Hiçbir öğretmenin performans nedeniyle işten atılma korkusu yok. Öğretmenler, öğrencilerine kesinlikle ödev vermiyor. Tüm ödevler okulda yapılıyor.

Çocuklardan biri öğrenme güçlüğü çekiyorsa, anında müdahale ediliyor ve bunun nedenleri araştırılıyor. Esnek çözümler bulunuyor. O öğrenci için yeni bir ders programı düzenleniyor.

Finlandiya okullarında spora bolca yer ayrılıyor. Ancak okulların maçlara katılan takımları yok. Böyle olunca derme çatma toz kalkan salonlarda okul maçları yapmak zorunda kalmıyorlar. Üstünlük kurmak adına okullar birbirlerine düşman olmuyor. ‘Haliyle ’Motor Meslek al sana destek’’ gibi tezahüratlar yapılmıyor. Rekabet ve kazanma Fin kültüründe sporla verilmiyor. Spor öğrencinin rahatlaması için teşvik ediliyor. Haliyle ülkede de holigan da yetişmiyor.

Finlandiya’da dershane olmayınca haliyle özel okul da yok. İnanılır gibi değil. Tüm eğitim harcamaları devlet tarafından destekleniyor. Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, tam tersine büyük bir dayanışma içindeler. Okulların tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden bir okul okulun bir diğerine göre üstünlüğü olmuyor. Tüm çocuklar zeka ve becerileri ne olursa olsun aynı sınıflarda okuyor. Finlandiya’da eğitime ayrılan bütçenin daha fazlası nedeniyle, öğretmenler yönetici maaşı alıyor. Ancak bunun için 15 yıllık bir eğitim alması ve kıdemli öğretmen statüsüne yükselmeleri şart. 

Finlandiya’yı araştırmaya devam edeceğim ama sadece bu güzel eğitim sistemi için bile yerleşilir.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam