SON DAKİKA
reklam
reklam

Galatasaray, Galatasaray mıdır?

Köşe Yazarı: TUĞÇE DİLARA SÖNMEZ Eklenme Tarihi: 27 Eylül 2021, Pazartesi - 12:57 Okunma Sayısı:

Üst üste alınan beraberlik ve yenilgilerden sonra 21.yüzyılın en kötü başlangıcını yapan sarı kırmızılı takımda yönetimden teknik heyete, futbolcudan taraftara herkes sertçe eleştiriliyor. Gelin hep birlikte son maçlardan yola çıkarak bazı yanlışları ve doğruları hem teknik hem de psikolojik açıdan ele alalım.

Bu başarısızlık başka bir hoca döneminde olsa, Sayın Fatih Terim derhal göreve çağırılır, mevcut hoca istifaya davet edilir ve krizden çıkacak bir anahtar olurdu. Şu an gidecek yeri olmayan Galatasaray’da çıkmaz tam da burada başlıyor. Çok acil olarak teknik analizler yapılmalı, gerekirse tecrübeli yerli ve yabancı yardımcılar görevlendirilmeli, teknik eksikler giderilmelidir. Sezonlardır devam eden duran toplardan yararlanamama problemi başta olmak üzere birçok sorun artık görmezden gelinecek düzeyi çoktan aştı.

Bireysel performans olarak öne çıkan, takımı sırtlayan hiçbir oyuncunun göze çarpmaması ve aksine performans beklentileri olan futbolcuların geçen sezonki performanslarını mumla aratması büyük bir soru işareti. Hayal kırıklığının ilk durağı Mustafa Mohamed. Bu sezon 12 maça çıktı ve hiçbir varlık gösteremedi. İsyan eden, dayanıklı oyunculardan yoksun bu kadroyla maç çevirmek imkânsız hale geldi. Haliyle endişelenen herkes farklı birilerini eleştirir duruma geldi. Gedson ve Onyekuru transferlerinin iptaliyle birlikte bir kısım oklar yönetime çevrilmiş durumda. Tercihleri sebebiyle Fatih Terim de eleştirilerin odağında. Eskiden puan kayıpları yaşandığında havalimanı karşılamalarıyla takımı ayağa kaldıran Ultraslan da eski formunda olmayınca sorunların sürekliliği artık kabak tadı vermeye başladı.

Yeni transferler ise henüz takıma monte edilebilmiş değil. Morutan geldiği takımda 30 metreden gol atmıştı, Galatasaray’da şutlarının bu kadar etkisiz olmasının bir sebebi olmalı. Bir tutarlılık takıntısı olmadan tekrar etmeliyim ki bu takımın başlıca eksiği teknik kadrodaki yetersizlikler ve sorumluluk alacak oyuncu olmayışıdır. Artık Florya’da Galatasaray tarihi mi anlatılır, eski maçlar mı anılır bilemiyorum ama sahada ve saha kenarındaki bütün futbolcular hangi büyük camiada olduğunu hatırlamalıdır. Fabrika ayarlarına dönmek olarak nitelendirebileceğimiz bu operasyon şarttır. Yeni yapılanma yapılırken aidiyet duygusu hesaba katılmalıydı.

Bütün bu eleştirilerin bir diğer ucunda taraftar var. Daha 5.haftadan oyuncuları ıslıklayacak kişiler kesinlikle stada gitmemeli ve hatta ileri gidiyorum futbol izlememelidir. Geçen sezon bu zamanlardan kadroda kalan oyuncu sayısı bu kadar azken, yeni oyunculara taraftar desteğinin ne demek olduğunu göstermek varken gireni çıkanı ıslıklamak hiçbir eleştiriye sığmaz. Bu takım, daha önce defalarca maç çevirdi. Bugün gelinen noktada sabırsız ve sosyal medya gazıyla çalışan taraftarın etkisi de yok denmeyecek kadar azdır. Bu taraftar yeri geldi bu takım için en olmayacak kişileri alkışlayıp kafasının oyuna dönmesini sağladı. Şimdi onlar için de şapkayı önüne koyup düşünme zamanı. Derdi Galatasaray olmayana laf anlatılmaz, ancak dertleri Galatasaray olan bütün futbolseverlerin ayaklarına sağlık.

Lig uzun, puan kayıpları olur ve olacak. Önemli olan sorunları tespit edebilmektir. Bu sorunların bir kısmını acil olma sırasına göre paylaşmak da benim derdimdi. Bu uzun süreçte sorunların üstesinden gelinir mi? Tabii ki evet! Yola çözümle devam edeceklere selam olsun. Çözümsüzlük Galatasaray’ın sonu olur.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam