SON DAKİKA
reklam
reklam

Atık yok hayat var

Eklenme Tarihi: 23 Kasım 2021, Salı - 10:46   Okunma Sayısı: 62184
Maltepe Üniversitesi’nin hazırladığı, “Atık Yok, Hayat Var” isimli belgesel filmde gıda israfının Türkiye’de geldiği boyutları, nedenleri ve çözüm önerileri uzmanlar, üreticiler, tüketiciler ve israfın önlenmesi için çalışanların bakış açılarıyla ekranlara taşındı

2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre dünya genelinde her yıl 931 milyon ton gıda israf ediliyor. Türkiye’de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Türkiye’nin dört bir yanından çiftçi, pazarcı, ziraat mühendisi ve vatandaşlar israfla mücadeleyi kamera karşısına geçerek anlattı. Belgeselde uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ise israfın doğaya, ekonomiye etkisine, açlıkla mücadeleye olan katkısına dikkati çekiyor ve atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması için çağrıda bulunuyor. Dünyada milyonlarca insanın açlık çektiği günümüzde gıda israfının önlenmesi için küresel çapta yapılan çalışmalara Türkiye’den önemli bir katkı sağlandı. Maltepe Üniversitesi’nin hazırladığı “Atık Yok, Hayat Var” belgeseli hem israfı hem de israfla mücadeleyi anlatıyor. Türkiye’nin en büyük dijital yayın platformlarından GAIN’de vizyona giren belgesel filmin amacı, Türkiye’de gıda israfının önlemesi için farkındalık yaratmak, gıdanın üretiminden tüketimine ve çöpe atılmasına kadar yaşanan sürece tanıklık yapanların seslerini duyurmak. Belgesel film için Türkiye’nin dört bir yanında tarladaki çiftçiden, tezgahının başındaki pazarcıya, sera üretimi gerçekleştiren ziraat mühendisinden, fırıncıya kadar çok kişiye mikrofon uzatıldı.

Hazır gıdanın büyük kısmı çöpe gidiyor

Dünyada gıda israfı giderek büyüyen bir sorun olmaya başladı. 2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’nun dünya genelinde 619 milyon insan açlıktan etkilenirken yılda 931 milyon ton gıda israf edildiği gerçeğini gözler önüne serdiğini vurgulayan Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar, evler ve restoranlarda hazır gıdanın büyük bir kısmının çöpe gitmesinin küresel bir sorun olduğunu söyledi. Atıkla mücadelenin bir insani çaba ve vicdani bir yük olduğunu diye getiren Prof. Karasar, “Belgesel filmle yüzleşmediğimiz önemli bir gerçeği bir kez daha vurguluyoruz: Dünyada israf edilen gıda, 40 tonluk 23 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyor. İsraf her ülkede önemli miktarda gerçekleşiyor. Türkiye de gıda israfının çok olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Her yıl kişi başı 93 kilogram yiyecek israf ediliyor. Buna dur diyelim” diye konuştu.

Üretici de gıda israfından yana dertli

Gece gündüz demeden tarlasında ter akıtan çiftçiler ürünlerinin israf edilmesinden dertli. Tohum atma, tarla sürme, sulama, hasat dönemindeki kayıpları en aza indirmek için uğraşırken, büyük çabalarla ürettikleri ürünlerinin tüketiciler tarafından umursamazlıkla çöpe atılmasından üzüntü duyuyorlar. Çiftçiler ürettikleri ürünlerin israfına şu sözlerle tepki gösteriyorlar: Şenel Çayır: “Ürettiklerimizin kıymetini bilsinler. İhtiyaçları olduğu kadar, tüketebilecekleri kadar alsınlar” Abdullah Özkılınç: “Çöpe atmasınlar. Üretim zor şartlar altında çok büyük zahmetle yapılıyor” Her hafta tezgahlarındaki ürünleri bitirmek için emek veren pazarcılar da aynı sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Pazarcılar tezgah başında gördüklerini şöyle anlatıyorlar: Sabahat Özer: “Güzel olsa da beğenmiyorlar. Domatesler ezildi mi çöpe dökülüyor” Hüseyin Çelebi: “Adam ekmeğin yarısını yiyor yarısını çöpe atıyor. Bir şişe su alıyor. İki yudum içiyor gerisini atıyor. Bu da israf” diye konuştu.

 

İsrafın boyutlarını uzmanlar yorumladı

Belgeselde Türkiye’deki israfın boyutları, nedenleri, önlenmesi, iklim değişikliğiyle bağlantısı, atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması, gıda bankacılığı konularını ise Birleşmiş Milletler Türkiye Ofisi-Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, TİDER Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Fatih Akgül, Ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi, Sosyolog Prof. Dr. Veysel Bozkurt, Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Merve Öksüz, İSTAÇ İstanbul Çevre Yönetimi AŞ Genel Müdürü Aslan Değirmenci, İklim Mühendisi Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ayşen Erdinçler yorumladı. 2019'da 690 milyon kişinin açlıktan etkilendiğine dikkat çeken uzmanlar COVID-19 küresel salgınıyla bu sayının daha da artacağını öngörüyorlar. TİDER Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk en çok sebze, meyve ve ekmeğin israf edildiğine dikkat çekerken, ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu israfın artmasını, toplumsal birlikteliğin ya da sosyal devlet anlayışının ciddi biçimde geride kalması nedeniyle bireyselliğin öne çıkmasına bağlıyor. Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi, Sosyolog Prof. Dr. Veysel Bozkurt, israfın aslında bir zihniyet meselesi olduğunu vurgularken, Ziraat Mühendisi Mustafa Arıkan eğitime dikkat çekip “Eğitim seviyemiz ne kadar yüksek olursa, israfımız o kadar azalır” diyor. Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş’a göre de bu kadar israfın nedeni etkin bir planlama yapılmayıp, her şeyi abartma huyumuz olduğunu söylüyor.

Birleşmiş Milletler 2030 yılında açlığa son verme hedefliyor

Birleşmiş Milletler Türkiye Ofisi Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık pek umutlu değil: “Benim bazı endişelerim var. 2030 yılına sadece dokuz hasat zamanı kaldı. Kısa bir dönem. Nüfus da 2050 yılında yaklaşık 9 milyarı bulacak. Biz hâlâ 800 milyon insanın açlığından bahsediyoruz” Her gün üretilen gıda insanlığı üç kere doyurmaya yetebilecekken her sekiz kişiden birisinin geceleri aç yattığına dikkat çeken Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Fatih Akgül, “Yılda on binlerce çocuk açlık veya yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybediyor. Bunun tek bir sebebi var: Empati yoksunluğu'' diyor.

Tadı damağında kalsın, tabağında değil

Araştırmalar gıda israfının en çok evlerimizde yapıldığını göstermektedir. En çok çöpe atılan gıdaların başında ekmek ve unlu mamuller, sebze ve meyveler gelmektedir. Evlere alınan her 4 ekmekten biri her gün çöpe atılmaktadır. Gıda israfının önlenmesinde bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazandırılması büyük önem arz etmektedir. Ekonomik ve sosyal olarak harcanan emeğin ve milyonlarca liranın çöpe gittiğini söylememize bile gerek yok! Dünyada milyonlarca insanın yetersiz beslendiğini biliyoruz ve gün geçtikçe artan israfla birlikte bu sayının daha da artacağı öngörülmektedir. Küreselleşme, kentleşmeyle beraber yaşam alışkanlıkları ve buna bağlı olarak tüketim alışkanlıkları da değişiyor. Et, meyve, sebze ve hazır gıdaya olan talep giderek artış gösteriyor. Perakende noktalarının gıda israfındaki rolü ve önemi de giderek artıyor.

 

 

Gıda israfı çevreye de zarar veriyor

Gıdaların üretiminden sofralarımıza kadar gelen sürede harcanan enerji ve fosil yakıtlarla sera gazının artmasına neden olarak çevreye de zarar vermiş oluyoruz. Artan tüketim ihtiyacıyla birlikte yeni tarım alanları yaratmak amacıyla doğal yaşamın kendisine de müdahale ediyoruz. Dünyada milyonlarca insanın yatağa aç girerken otellerde uygulanan açık büfe sistemiyle binlerce gıda çöpe gitmektedir. Özellikle tatil dönemlerinde daha da artış gösteren bu rakamlar gün geçtikçe ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Çöpe atılan gıdayla milyonlarca insanın ihtiyacı olan gıdaya kavuşabileceğini unutmamak gerekir. Atık; gıda ürünlerinden gazete kağıtlarına, ambalajlardan cam bardağa, içecek v süt karton kutularına kadar her şeyi kapsamaktadır. Yarattığımız bu kocaman çöplüğü gelecek nesillere daha temiz bir şekilde ulaştırmak için hepimizin elini taşın altına koyması gerekmektedir.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER, UĞUR FARUK YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam