SON DAKİKA
reklam
reklam

EYT’liler Seslerini Maltepe’den Duyurdular - BÖLÜM 1

Eklenme Tarihi: 20 Mayıs 2022, Cuma - 15:11   Okunma Sayısı: 102080
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Federasyonu tarafından, İstanbul’un Maltepe ilçesinde miting düzenlendi.

Mitinge İstanbul ve çevre illerden çok sayıda kişi katlım sağlarken, mitinge katılanlar arasında Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Zafer Partisi Genel Başkan Ümit Özdağ, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta,  İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin , Milli Yol Partisi İstanbul İl Başkanı Ahmet Taşkent,  TİP Milletvekili Ahmet Şık gibi isimler de yer alarak, EYT’lilere destek verdiler.  Yoğun bir kalabalığa hitap eden EYT Federasyon Başkanı Görül Boran Özüpak, : "Yaklaşan genel seçimle birlikte en güzel tepkimiz, demokratik hakkımızı kullanırken sandıkta tercihimizi bizi anlayan, bizi dinleyen ve yanımızda olanlardan yana kullanmamız olacaktır. Yasal olmayan hiçbir şeyde ısrarcı değiliz. Biz sadece yasaların geriye dönük işlemeyeceğini söylerken ısrarcıyız ve olmaya da devam edeceğiz. İşe giriş başlangıç tarihimizde bize sunulan şartlar neyse o şartların yerine getirilmesinde ve insanca yaşanır bir emekli maaşında ısrarcıyız. Emek bizim, alın teri bizim, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız, bizi yok sayamazlar. En güzel tepkimizi de sandıkta göstereceğiz.”  İfadelerini kullandı.

EYT’liler Tek Ses Oldular

Yıllar önce yapılan düzenlemeyle emeklilikleri için yaş sınırına takılan, prim gün sayısını doldurup, yaşı doldurmayı bekleyen ve kamuoyunda Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak da bilinen geniş bir kesim İstanbul’un Maltepe ilçesinde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Federasyonu’nun çağrısı ile Maltepe Sahil Miting Alanında 15 Mayıs Pazar günü miting düzenlediler. Sıcak ve güneşli havada gecen mitingde binlerce EYT’li alanı doldurdu. EYT’liler "Edirne'den Kars'a, Jüpiter’den Mars'a eğer adalet varsa çıksın artık bu yasa, duysun Ankara" sloganını hep birlikte söylediler. Mitinge siyasilerin ve Sivil Toplum Örgütlerinin katımı yoğun oldu. Mitingde siyasi partilerin genel başkanlarının yanı sıra,  CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, DİSK Eski Başkanı Süleyman Celebi, TGRT Haber Sunucusu Ekrem Açıkel, CHP Maltepe İlçe Başkanı Ali Cengiz Erol ve yönetimi,  CHP Kartal İlçe Başkanı Efendi Argunşah,  Siyasi Partilerin yöneticileri, STK Başkanları ve yöneticileri katılım sağladılar.  Mitinge yoğun programları nedeniyle katılamayan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,  Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in EYT’lilere destek mesajları okundu.

EYT Federasyon Başkanı Gönül Boran Özüpak “Sonuç alana kadar mücadele edeceğiz. Emekliliğin hakkımız olmadığını söyleyenlere de kim olursa olsunlar; hangi görüşte olursa olsunlar sonuç alıncaya kadar muhalif olacağız.”

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak, Maltepe mitinginde yaptığı konuşmada şunları söyledi;

 

 “Selam olsun Güzel Türkiye’min doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, ülkenin dört bir yanından gelerek; işine ekmeğine onuruna sahip çıkan, bu güzel ülkeyi bir o kadar da yaşanır kılan vefakar, cefakar kaderdaşlarım sizleri sevgiyle ve büyük bir saygıyla selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz…

Varız dedik, biriz dedik, birlikteyiz ve işte bugün buradayız diyerek bugün Maltepe’den sesimizi yükseltiyoruz. Biz kim miyiz? Her zaman ÖNCE VATAN, ÖNCE DEVLET diyen, yaşamı boyunca sayısız ekonomik krize göğüs geren, emeklilik hakları ellerinden alınmışlarız. En uzun çalışma hayatıyla da devletine en çok katkı sağlayanlarız. Devletiyle çalışma hayatının başında bir sözleşme yapan, çalışan, üreten ve karşılığında asgari ücrete mahkûm edilen emekçileriz. Sen kazandığın gelirden devletine vergi vereceksin dediklerinde hay hay diyenler, her ay maaşından tıkır tıkır, daha cebine girmeden gelir vergisini ödeyenleriz. İleride devletin güvencesinde bir gelire sahip olmak istiyorsan bana şu kadar sene boyunca prim ödeyeceksin dendiğinde de hay hay diyerek yine tıkır tıkır primlerimizi ödeyenleriz. Ama gel gör ki bizden istenen vergileri hiçbir aftan faydalanmadan kuruşu kuruşuna ödememize rağmen hakları devlet eliyle ötelenenleriz. İlerlemiş yaşı nedeniyle işsiz kalan ve yine aynı sebeple yeni bir iş bulamayınca devletin sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için; hiçbir geliri olmadığı halde GSS diye tabir edilen Genel Sağlık Sigortası primi ödemeye zorunlu tutulanlarız. Biz kim miyiz? Muhalefet ağzıyla hak aranmaz diyenlere; biz hiçbir düşünceye hiçbir görüşe muhalif değiliz. Siyaset yapmıyoruz. Siyaset bizim sadece mücadele ettiğimiz zemindir diyenleriz. Ama herkes şunu çok iyi bilsin ki; haklarımızın gasp ediliyor olmasıyla sonuç alana kadar mücadele edeceğiz. Emekliliğin hakkımız olmadığını söyleyenlere de kim olursa olsunlar; hangi görüşte olursa olsunlar sonuç alıncaya kadar muhalif olacağız. Biz kim miyiz? Atanmışlarla seçilmişlerin EYT konusundaki tutarsız açıklamaları karşısında; bizlere yapılan hakaretleri unutmadık, unutmayacağız diyenleriz. Vaat vermek iktidara talip olan muhaliflerin işidir; iktidar olana ise vaat vermek değil çözmek yaraşır diyenleriz,Staj Mağdurlarıyız, intibak bekleyen emeklileriz,bağlanan üç kuruş Emekli maaşları ile GEÇİNEMİYORUZ diyen emeklileriz.

“Değerli EYT’ liler, dünyanın hiçbir yerinde EYT diye bir problem yok. EYT problemi bize, Türkiye’ ye has bir problemdir. Nedenleri ile nasılları ile tamamen yerli ve milli bir toplumsal problemdir.”

Herkes biliyor ama hadi gelin beraber bir durum tespiti yapalım tekrar. EYT olarak 23. yıldönümümüze girmek üzereyiz. Bu toplumsal problemin bu kadar uzun süre çözülmemesi bir sosyal devlet anlayışı ile iktidarın ayıbı değildir de nedir? Neredeyse 23 yıl önce çıkan bir yasanın; dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan şekilde geçmişe yönelik uygulaması ile bizatihi siyaset eliyle doğmuştur EYT mağduriyeti. Söylerken 2 kelimede EYT mağduriyeti diye söyleniyor ama içinde birçok başka mağduriyetler barındırmaktadır. Beraberinde getirdiği genç işsizlik, staj sürelerinin sayılmaması, reform adı altında farklı sigorta kollarının birleştirilmesi sırasında yaşanan hak kayıpları, EYT’ nin icadından bir süre sonra Aylık Bağlama Oranlarının düşürülmesi, bir dönem göz dikilen kıdem tazminatları…. Daha sayalım mı? Saymakla bitmiyor SGK mağduriyetleri… Siyaset mekanizması emeğin hakkını görmezden geldiği sürece de bitmeyecek, yenileri eklenecek besbelli… Yıllarca çalışıp üretip devlete olan yükümlülüklerini harfiyen yerine getireceksin ve sonra da siyasi yönetim politikaları sebebiyle sürekli yoklukla sınanacaksın. Sürekli veren el olacaksın. Sürekli emekleri ve hakları sömürülenler olacaksın. İşte bu biz değiliz. Buna asla razı değiliz. Siz buna razı mısınız kaderdaşlarım? Karşımıza sürekli Avrupa’dan örneklerle çıktılar. Yok Almanya’ da emeklilik yaşı 67 yok Fransa emeklilik yaşını 67′ ye çıkardı vs. Peki; soru 1 – Avrupa ülkelerindeki işsizlik oranı nedir? Haberiniz var mı? Soru 2- Avrupa ülkelerinde işsiz kalanlara verilen işsizlik maaşı ve sürelerini biliyor musunuz? Ve üçüncü ve son olarak ve aslında en önemli soru – Bu ülkelerin hangisinde emeklilik yaşını 67′ ye çıkarırken bu yasalar geçmişe yönelik olarak uygulandı? Bizim bedelini peşinen ödediğimiz emeklilik haklarımızı bize çok görenler bu soruların cevaplarından köşe bucak kaçmaktadırlar. Bir ülkede işsizlik sorununu çözmeden, yeterli istihdamı sağlamadan mevcut emeklilik şartlarına üçüncü bir şart olarak YAŞ şartını getirmek işe sondan başlamak değil midir? Bu tam anlamıyla siyasi bir başarısızlık değil midir? Sonuçlarını bilmeden hareket etmek değil midir?” Sorunu çözmek yerine doğrudan sondan başlamayı tercih eden siyaset mekanizması, nihayet EYT probleminin acil çözülmesi gereken bir toplumsal problem olduğunu fark edince de türlü türlü modellerle çıktılar karşımıza. Finlandiya Modeli, İsveç modeli, Almanya modeli. Değerli EYT’ liler, dünyanın hiçbir yerinde EYT diye bir problem yok. EYT problemi bize, Türkiye’ ye has bir problemdir. Nedenleri ile nasılları ile tamamen yerli ve milli bir toplumsal problemdir. Hal böyleyken neden problemin kendi bilinmeyenlerine odaklanmıyorsunuz da ithal modellerle çözüm getirilmeye çalışıyor. İlla Avrupa ülkelerinden bir model alacaksanız işsizliği nasıl çözüyorlar; işsizlere nasıl destek oluyorlar, kayıtsız çalışma önüne nasıl geçiliyor, onlara bakın o modelleri çalışın asıl.

“EYT’ liler olarak haklarımız için mücadele ediyor olsak da emeklilerimizi ve yaşadıkları sorunları da yakından takip ediyoruz.”

Değerli kaderdaşlarım, her seçim arifesinde o tozlu raflardan alınıp tekrar gündeme oturtuluyoruz. Her seçim öncesinde türlü türlü vaatlerle umutları sömürülenler olduk. Her seçim döneminde, anayasal bir hak olduğu için siyasi partilerin vaatlerinin arasında temel hak ve özgürlüklerin korunması meselesi başta gelen vaatlerin arasında yer almaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin tanınması ve teminat altına alınması; özgürlük, adalet ve barışın temelidir denmektedir. Ancak tüm seçim beyannamelerinde bu vaatlerin ortak olmasına rağmen bu konuda verilen taahhütlerin yerine getirilemediğini hep birlikte yaşadık, hep birlikte şahit olduk. Bu arada, yeni bir seçim dönemine girilmişken bu vaatler tutulsa ,  emeklilik haklarımıza bir parmak bal sürerek çözüm ürettik denilse  dahi mağduriyetlerimiz maalesef mağduriyetimiz giderilmiş olmuyor. EYT’ liler olarak haklarımız için mücadele ediyor olsak da emeklilerimizi ve yaşadıkları sorunları da yakından takip ediyoruz. Çünkü 2008 yılında, şu anki iktidar partisi tarafından; sosyal güvenlik reformu olarak sunulan 5510 sayılı kanunla Aylık Bağlama Oranları o kadar düşürüldü ki; yıllarca çalışıp ürettikten sonra bugün emekli olan kaderdaşlarımıza bağlanan emekli maaşları kabul edilemez,  sosyal yardım niteliğinde maaşlarıdır, düşüktür. Hatta hükümetimiz de bunun çok düşük olduğunu görüyor ki Hazine yardımı eliyle en düşük emekli maaşları günümüzde 2.500 TL’ ye tamamlanıyor. Ama dikkat edin burada da büyük bir siyaseten bir yanıltma ile karşı karşıyayız. Öyle kelimelerle ifade ettikleri gibi en düşük emekli maaşı 2.500 TL değil. Bu koskoca bir yanıltma arkadaşlar. Emekli maaşları 1.500 TL – 2.000 TL gibi rakamlar olarak bağlanıyor. Üstü devlet yardımı ile 2.500 TL tamamlanıyor. Zam dönemi gelip de; SGK sisteminden 1.500 TL olarak görünen maaş artıyor ve 1.800-2.000 TL oluyor ve yine hükümet sistemdeki düşük emekli maaşı 2.500 TL’ ye tamamlıyor. Burada verilen bir hak yok. Burada emeklilerin, emekçilerin ağzına bir parmak bal sürme politikasının ön plana çıktığını görüyoruz.   Aynı EYT sorunun da olduğu gibi burada da problemin kaynağına inmektense, emekçilerin hakların gaspına ve haklar üzerinden siyaset yapılmasına tanık oluyoruz. Bu işin çözümü en düşük emekli maaşını hazine yardımı ile şu rakama tamamlıyorum demek değildir. Yapılması gereken; adaletli olmak için kaynakların eşit paylaşımı için, ABO oranlarının iyileştirilmesidir. Adaletli olmak için tek çözüm yolu budur.

Değerli Kaderdaşlarım; değinmek istediğim bir başka SGK mağduriyeti de Staj Mağduriyeti konusudur. Ben de bir Meslek Lisesi mezunu olarak iş hayatıma stajyer olarak başladım. Ben de bir staj mağduruyum. Hepimizin ellerinde SSK kartlarında başlangıç tarihi olarak staja başladığımız tarihler yazmaktadır. Burada da kandırıldık. Burada da haklarımız gasp edildi. Staj konusunda da günümüzde büyük adaletsizlikler yapıldı. Bazı meslek gruplarında stajda geçen süreler emeklilik hesabı yapılırken birçok meslek grubunda ise bunun tam aksi söz konusudur. Neden SSK kartlarındaki tarihlerimiz SSK başlangıç tarihi yazarken kabul edilmiyor. Hadi başlangıç tarihi saymadınız Çözüm için bir borçlanma getirilerek çözüme kavuşması sağlanabilirken bu sorunumuz yıllarca süre geliyor.

 

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: SİNAN ERDOĞDU

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam