Sığınmacı ve mültecilere aktif vatandaşlık bilinci!

Marmara Üniversitesi koordinatörlüğünde ve Türkiye’den İstanbul Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi ile Ankara Çankaya Başkent Halk Eğitimi Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen "Yeni Vatanda Aktif Vatandaşlık" projesinin toplantısı İstanbul’da gerçekleşti.

Koordinatörlüğünü Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölümü Dr. Öğr Üyelerinden Sezgi Durgun Özkan'ın yürüttüğü projede  AB ülkelerinden Fransa, Portekiz, Estonya, Romanya ve Yunanistan proje ortakları olarak yer alıyor.

‘’Active Citizenship in The New Homeland /ACT-NEW HOME (Yeni Vatanda Aktif Vatandaşlık)’’ Projesi Türkiye Ulusal Ajansı tarafından   finanse ediliyor. 2021 Erasmus + Yetişkin Eğitiminde İşbirliği Ortaklıkları Projeleri çerçevesinde 120 proje arasından seçilen 11 proje arasına girmişti.

Hülya NARSAP

Proje ortaklarından Kadıköy Halk Eğitimi Merkezi’nin Müdürü Hülya Narsap, projenin çıkış noktasının sığınmacı ve mültecilik statüsündeki zorunlu insan göçünde sığınmacıların gittikleri yeni ülkeye entegrasyonunu hızlandırmak ve kolaylaştırmak olduğunu belirterek şunları söyledi; “Bildiğiniz gibi vatandaşlık, devletle kişi arasındaki karşılıklı hak, görev ve yükümlülük ilişkilerini belirleyen hukuksal bağdır. Bu hukuksal bağ sayesinde iç hukukta bazı haklar, yükümlülükler ve ödevler doğarken, uluslararası hukuk bakımından da diplomatik himaye hakkı doğar. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine göre ise herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır; hiç kimse keyfi olarak yurttaşlığından veya yurttaşlığını değiştirme hakkından yoksun bırakılamaz. Vatandaşlık-uyrukluk konusunda uluslararası hukukta her kişinin uyrukluğu olması ve kişilerin uyrukluğunu seçme ve değiştirmede özgür olmaları ilke olarak benimsenmiştir” dedi.

Sezgi Durgun ÖZKAN

 Sezgi Durgun Özkan, projenin isminde yer alan ‘’Aktif Vatandaşlık’’ ibaresine değinirken şunları söyledi; “Bireylerin içinde yaşadıkları kent, ülke ve dünya sorunlarını belirleme, bunlarla mücadele etme ve yaşam kalitesini artırma doğrultusunda katılım olanağına sahip olması, hak ve yükümlülüklerin bilincinde olarak katılım sağlamalarıönemli. Aktif vatandaşlığı önemli kılan bir diğer husus da dışlanmanın önüne geçilmesi ve toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanmasıdır.Cenevre Sözleşmesi’nde(1951)mülteci; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen kişi olarak tanımlanmaktadır.”

Sığınmacı ise hukuki anlamda henüz mülteci olarak kabul edilmeyen ve sığınma başvurusunun sonucunu bekleyen kişidir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR), 2020 verilerine göre dünya genelinde 80 milyona yakın sığınmacı ve mülteci bulunmaktadır. Zorunlu insan hareketinin öznesi olan sığınmacı ve mülteciler bu süreçte yaşama, barınma, sağlık, gıda, eğitim vb. bir çok hak mahrumiyeti yaşamaktadırlar. UNHCR 2020 yılı verilerine göre 3 milyon 980 bin ile en çok mülteci ağırlayan ülke Türkiye’dir. Türkiye sığınmacı ve mültecileri ilk karşılayan ve Avrupa’ya geçişlerini sağlayan ülkedir.”

Sevgi CİVAŞ

Proje yürütücüsü ve proje yazım safhalarında büyük emeği olan Sevgi Civaş ise; “Projemizin genel amacı sığınmacı ve mültecilere aktif vatandaşlık bilinci kazandırmaktır. Buna göre somut hedefimiz sığınmacı ve mültecilere aktif vatandaşlık bilinci kazandırmakiçin e- learning modülü geliştirmektir. Ana hedefimiz ‘’Sığınmacı ve Mülteciler İçin Akfif Vatandaşlık’’ e-learning modülü oluşturmaktır.Bu hedef doğrultusunda oluşturulan eğitim e- learning modülüyle sığınmacı ve mültecilerin bulundukları ülkedeki hak ve yükümlükleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacağız.

Hak ve yükümlülüklerini bilen sığınmacı ve mülteciler daha hızlı uyum sağlayacaklardır. İhtiyaçlarını karşılayacak eğitim, sağlık, barınma, istihdam gibi olanaklara daha kolay erişeceklerdir. Bu temel ihtiyaçları karşılanınca bulundukları kent, bölge, ülke ve dünya sorunlarına daha aktif ve katılımcı olacaklardır. E- modülün yer alacağı web platformunun dijital ortamda 10 yıl boyunca erişime açık olması paylaşım ve tanıtım faaliyetinin sürdürülebilirliğini sağlayacaktır” dedi.