SON DAKİKA
reklam
reklam

Sıcak havada yürüyüş yaparken dikkat edelim!

Köşe Yazarı: Uğur Faruk YILDIZ   Eklenme Tarihi: 31 Temmuz 2022, Pazar - 19:53   Okunma Sayısı:

Yüksek hava sıcaklarının olduğu şu günlerde etkilenmemek mümkün değil, İnsan olarak ihtiyaçlar doğrultusunda bazen yürümek isteriz, vücut dengemizi ve formumuzu korumak için ayrıca yürümek bir ihtiyaçtır. Vücudumuz fonksiyonlarını düzgün yürütebilmek için belli bir ısı aralığında çalışmak zorundadır.

Bu nedenle çevre ile etkileşip, ısı alarak veya ısı kaybederek dengesini sağlamaya çalışır. Vücut sıcaklığını düşürmek için kullanılan en etkin yol "Radyasyon Yolu" diye adlandırılan, ısıyı havaya vererek vücut sıcaklığının azaltılmasıdır. Bu yol ısı kaybımızın %65’ini sağlar. Sıcaklık arttığında, vücuttan havaya ısı transferi zorlaşır ve vücut ısımız artar.

Terleme, soğuk ortamlar, soğuk cisimlerle temas yollarıyla ısımızı kaybedemez ve uzun süre güneşe veya yüksek sıcaklıktaki ortamlara maruz kalırsak, "Sıcak Çarpması veya Güneş Çarpması" denilen tablo ortaya çıkar.

Aşırı sıcak bizi hem ruhsal hem de fiziksel açıdan etkiler. Ruhsal açıdan en sık görülen belirtiler; halsizlik, isteksizlik, sıkıntı hissi, dikkat dağınıklığı, tahammül-süzlük ve çabuk sinirlenmedir. Bu durum günlük yaşam temposunu bozar ve iş verimimizide maalesef düşürüyor.

Isını yükselmesi vücudumuzdaki protein ve yağ dokularını etkileyip çalışmalarını ve yapılarını bozar. Bu nedenle tüm sistemlerimiz etkilenir ve ciddi sıcak çarpmaları ölümle sonuçlanabilir.

Fiziksel açıdan birçok belirti görülür. Terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, idrar koyulaşması ilk bulgulardır. Sıcaklık artmaya devam ederse cilt kuru sıcak ve kırmızı bir hal alır, vücut ısısı yükselir, solunum ve nabız hızlanır, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı gelişir.

Sıcak çarpması en çok güneş ışınlarının dik geldiği, günün en sıcak saatlerinde olur. Terleme mekanizması iyi olmadığından çocuklar, vücut destek rezer-vleri azaldığından ve ek hastalık görülme sıklığı arttığından yaşlılar risk grubundadır. Bunun dışında hamileler, hipertansiyonlular, kalp ve damar hastaları, şeker hastaları, tiroid bezinin hızlı çalışması -Hipertiroidi- gibi metabolik hastalığı olanlar, depresyon ilaçları gibi nörolojik sistemi etkileyen ilaçları kullananlar, ateşli hastalığı olanlar ve şişmanlar diğer risk grubunu oluşturur.

Herhangi bir hastalığı olmasa dahi dışarıda çalışarak, direkt güneş ışınlarına maruz kalan işçiler ve ağır bedensel iş yapanlar da risk altındadır.

Mevsime uygun ince ve açık renkli giysiler giymeliyiz, sentetik kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Mümkün oldukça pamuklu giysiler tercih edilmelidir.

Günlük sıvı tüketimi 1,5- 2 lt üzerinde olmalı, sıcaklık arttıkça sıvı tüketimi de arttırılmalıdır. İçecek olarak mümkün oldukça su tercih etmeliyiz.

Meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme programı uygulanmalıdır. Bir öğünde çok yenilmemeli, ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca alkol tüketilmemelidir.

Günün sıcak saatlerinde dışarı çıkılmamalı, serin ve gölge ortamlar tercih edilmelidir.

Kapalı mekana girdiğimizde de ev ve iş yerlerinde ortam ve pencereler hava akımına izin verecek şekilde düzenlenmelidir. Isı üreten elektrikli cihazlar daha az kullanılmalı, kullanılmadıkları zaman fişleri çekilmelidir.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam