Değerli okuyucularım; Yeşilçam’da ağabeylerimizi, dostlarımızı bir bir yitiriyoruz. En önemlisi de değerlerimizi kaybediyoruz. Sönmez Yıkılmaz, Cüneyt Arkın, Erden Kıral, Civan Canova ve son olarak da Ali Güney ağabey ile müzik dünyasından da İlhan İrem peş peşe vefat ettiler. Benim hemen hepsiyle de çalışma ve tanışma fırsatım oldu. Hepsiyle anılarımı paylaşacağım. Yakın tarihte aramızdan ayrılan Ali Güney ağabey de sanat dünyasında vefanın sembolleşmiş bir ismiydi.
Ali ağabeyim, sanatçı dostlarına sahip çıkan biriydi. Hele, Sönmez ağabeyle son döneminde çok ilgilendi. Ali ve Sönmez abilerin dostluk hikayesi başlı başına filme konu olacak nitelikte; gerçek, samimi, temiz ve güzel bir hikayedir. Aynı hastalığı yaşıyorlar(KOAH) ve berber dayanışıyorlardı. Sönmez ağabey de vefat ettikten sonra da, Ali ağabeyim; cenaze Rize’de defnedilene kadar da yalnız bırakamamıştı. İşte böyle de vefakâr biriydi. Allah’tan rahmet, Güney ailesine de baş sağlığı diliyorum.
Camia olarak cenazelerde, buluştuğumuzda birçok emektarın aynı sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını bu vesileyle yeniden iletmek isterim. Birçok kere çıkan emeklik yasasından (Sigortaya borçlanma ve borcun ödenmesi karşılığında emeklilik hakkının verilmesi) , yanlış hatırlamıyorsam ilk defa yetmişlerin sonunda çıkmıştı, çeşitli nedenlerle yararlanamayan ve emekli maaşını alamayıp da maddi sıkıntı yaşayan sanatçı arkadaşlarımızın sorunları bir an önce çözülmeli.
İkincisi, sinema sanatçılarının telif hakkı konusu da çözülmeli. Eski tarihli filmlerden pek çok sanatçı arkadaşımız, telif alamıyor. Yanlış hatırlamıyorsam da 1990’ların sonunda çıkan bir kanunla yakın tarihli filmlerden telif alınıyor. Çok kıymetli büyüğüm; Osman Baş ağabeyimiz Mısır’da yıllar öncesinde çektiği filmlerin telifini alırken, Türkiye’de yıllar öncesinde (90’lar öncesi dönem) çektiği filmlerin telifini alamıyor. Müzik sektörü telif meselesini büyük ölçüde çözerken, sinema sektöründe halen telif sıkıntısı yaşanıyor.
Üçüncüsü pek çok sanatçımız kötü koşullarda yaşıyorlar. Bunun düzeltmesi için biz de caba gösteriyoruz ama halen bu durumda pek çok sanatçımız var. Devletimizden, kamı kurumlarından, belediyelerimizden, hayırseverlerden kötü koşullarda yaşayan sanatçılarımıza yardımcı olmalarını diliyorum. Hatta bu durumda olan arkadaşlarımızı köşe yazılarımda da belirteceğim.
