SON DAKİKA
reklam
reklam

Bir avuç düşünce

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 8 Şubat 2023, Çarşamba - 19:07   Okunma Sayısı:

*Bursa-Nilüfer Ovası’ndaki gölette balıkların ölümleri… Çevrecileri ve vatandaşları korkutuyor. Sulama yapılmış olabileceği düşüncesiyle insanlarda da hastalık veya ölümlere yol açabileceği endişesi taşınıyor…

 

***                              ***                             ***

 

*Üç yıl önce Ödemiş’ten geçerken tarla kenarında köylülerle konuşmuştum. Ovada 10 m’den su çıkarken şimdilerde 70 m’ye iniyoruz yine su çıkmıyor, demişti. Yerin üzerindeki ve yer altındaki kaynaklarımız hep tükenmek üzere. Neden?

 

Tabiat, yüce Tanrı’nın bahşettiği nimetleri bizden mi esirgiyor yoksa bilinçsizce kestiğimiz ağaçlar, kuruttuğumuz göl ve göletler, taşlaştırdığımız verimli topraklar bizden öç mü alıyor? Şu son altı ay içinde yakılan ormanlarımızı, içlerinde heba olup giden kuş yumurtalarını, böcek, kertenkele, tavşan, yabani keçi gibi hayvanlarımızı, kurumalarına sebep olduğumuz Salda ve Tuz Gölü’müzü, denizlere adeta boyalı su taşıyan nehirlerimizi düşünebiliyor musunuz?

 

Emekli olduğum 1998 yılında başlamıştım yazmaya… 2003 yılında İstanbul için deniz suyundan tatlı su üretecek tesisler kurulmasını yazmıştım. En azından ikinci kalite ve kullanma suyu olarak hastanelere verilebilirdi. Şimdi barajların durumu da ortada… Bakalım ne olacak?

 

***                              ***                             ***

*Hatalı basılan paralara değerinin çok üzerinde fiyat isteniyormuş. Biriktirenlere tavsiyem: uğraşmayın bu işlerle. Aslı ne işe yarıyor ki, eksik harf veya figürlü olanı ne işe yarasın?

 

***                              ***                             ***

*Sağlık personelimiz, elinden gelenin fazlasını yapıyor. Günlerce evlerine gidemeyen, çoluk çocuğuyla hasret gideremeyen, kiralık ev peşinde koşan nice vefalı insan tanıyorum. Onları sözle tahkir, eylemle darp etmekten uzak kalmalıyız.

 

Çoğumuz öbür tarafa (!) gitmeden önce onların önünden geçeceğiz. Hepsi yemin etmiş insanlar, inanıyorum görevlerini sonuna kadar yapacaklardır, ama içlerinden ya haklarını helâl etmezlerse? İşte o zaman İşimiz zor…

 

***                              ***                             ***

 

*Her akşam uyku makinesinin karşısına geçiyoruz. Günün yorgunluğunu, hayat şartlarının ağırlığını yaşayan bizler, siyasilerin gereksiz üfürme ve palavralarını dinliyoruz. Bu yetmiyormuş gibi bir de yine her akşam aynı kişiler tartışma programlarına çıkartılıyor. Türkiye bu kişilerin ürettikleri fikirler doğrultusunda mı yol almaya itiliyor?

 

Neden memleketin evlâtları işçi, köylü, sanatkâr, esnaf veya öğrenci kitlesinden birer kişi çıkartılmıyor? Bu yöntem elbette bir farklılık yaratacak, programa bir renk katacaktır.

 

***                              ***                             ***

 

*Türkiye üzerine oynanan oyunlar ve baskılar hiçbir zaman bitmez ve bitmeyecektir de. Daha düne kadar her çeşit entrika taşeron terör örgütleri vasıtasıyla daha küçük alanlarda yaptırılırken şimdi alan genişledi. Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar uzandı.

 

Konu, küçük alanda terör örgütleri çapından daha geniş alana ve dolayısıyla taşeron devlete –Yunanistan- dönüşmüştür. Bu yapı, ülkemizi çok tehlikeli sonuçlara götürür. Bir örgütle 1984’ten beri uğraşan Türkiye, bir taşeron devletle daha fazla uğraşacaktır.   

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam