SON DAKİKA
reklam
reklam

Türkiye’de siyasetçi

Köşe Yazarı: Cengiz BAYSU   Eklenme Tarihi: 25 Mart 2023, Cumartesi - 22:20   Okunma Sayısı:

 

1969 yılı… Kuleli Askeri Lisesi’ne giriş formlarını almış ve doldurmuştum. Evimize yazılı sınav gününü belirten kâğıt geldi. Sınav optik değerlendirmeyle yapılıyordu. Cevapları yazarken pür dikkat kesilmiş ve cevapları gayet okunaklı doldurmaya özen göstermiştim. Sınavı kazandım. Bu kez evimize sağlık muayenelerinin yapılacağı günleri ve hastaneleri belirten yazı gelmişti. Bunların sonuçları belli olana kadar da hakkımızda tahkikat sürdürülüyordu.

Aynı işlemler Harp Okullarına sivil kaynaklardan alınan öğrenciler ve tabii ki Kuleli’den giden öğrenciler için de bir kez daha yapılıyordu. Sınavı ve sağlık durumu elverişli olanların tahkikat sonucu olumsuz ise okula alınmıyordu. Ben 1978-1981 yıllarında Harp Okulu’nda görev yaptığım için bu konuyu daha da net olarak biliyorum. Yıllarca süren periyodik muayeneler emekli olmamızla birlikte sona erdi. Öyle alışkanlık olmuş ki, şimdi de kendimizde adeta hastalık çıkartmak için muayenelere gidiyoruz. Ayrıca;

 

Şirketlere giriş

 

1.Yeğenim bir İngiliz şirketine girmek için müracaat etti. Altı kez İngilizce testten ve sonunda sağlık muayenesinden geçti. Sivil ortamda ben de emekliliğimde çalıştım ve işe giriş için sağlık raporu aldım.

2. Birçok meslek erbabı da sağlık raporu alarak işe başlamak zorunda kalıyor.

3. Ehliyet almak ve yenilemek için muayene gerekiyor. Bir sınıf için aldığınız ehliyet, kamyon, otobüs veya TIR kullanmak için yeterli olmuyor.

4. Kaptan ehliyeti sahibi olmak için ayrıntılı bir muayene ve rapor gerekiyor,

5. Hele silah ruhsatı alacaksanız mutlaka akıl ve ruh sağlığı raporu almak zorundasınız,

6. Tapuda işlem yaptırabilmek için ileri yaş (65 yaş üstü) veya ayırt edebilme özelliği olmayan kişilerden sağlık raporu istenmektedir.

 

Raporu almış olsa da aracı kazaya uğratan kişiden alkol raporu, şirketi zarara uğratan kişiden tazminat talebi, hastanın ölümünde en küçük şüphe veya şikâyet olması halinde doktorun mahkemeye çıkarılması söz konusudur.

 

Gelelim siyasetçilerimize

 

Milletvekili seçildikten sonra parlamentoya girecek olan vekillerden neden sağlık raporu istenmez?

1.Geçmişte 1989 yılında Siirt MV İdris Arıkan ile DYP MV Zeki Çeliker arasındaki tartışmaya müdahale eden DYP’li Abdürrezzak Ceylan vurulmuştu. Benzer şekilde 2003 yılında bir vekil de tabancasına mermi sürmüştü. Yeterli bir silah eğitimi almadan, yasal taşıma veya bulundurma kurallarını bilmeden, emniyet kurallarını öğrenmeden hayatında hiç poligona gitmemiş kişiler, TBMM gibi ulvi bir yerde gösteriş amaçlı silah çıkarabiliyor veya korku yaratmak amacıyla silah yöneltebiliyor. Zaten ruhsatı için müracaat etse kendisi gitmez ayağına getirirler.

2. Bir sürücü adayından bile rapor isteniyor, ama koca Türkiye’yi yönetecek kişilerden rapor istenmiyor.

3.Gaf yapanları, üfürenleri, demecini yeni bir demeçle düzeltmeye kalkışanları hep görüyoruz. Milletvekili olmak için ilkokul mezunu olmak yeterli. Bu durumda nerede kaldı dünya görüşü, iktisadi değerlendirme, bölgesel kıymetlendirmeler?

Sonuç olarak milletvekillerinden de parlamentoya giriş öncesinde sağlık raporu istenmeli, yasaların gerekleri yerine getirilmelidir.

 

Şu konulara da değinmek isterim

 

*Siyasetçilerin ve siyasete soyunanların ağız ve diş bakımına biraz itina göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.

**Deprem bölgesindeki iki ilimizin valilerinin istifa ederek görevden ayrılmalarını talihsizlik olarak görüyorum.

**Kızılay Başkanının hâlâ istifa etmek istemeyişini anlayamıyorum.

**Ekranlarda deprem yardımı toplandı. Tutarı açıklandı. Sonradan yapılan açıklamada meblağ 71 milyon diye belirtildi... Gerekçe olarak ekranlara bağlananların paraları yatırmadıkları söylendi. Bu kişiler ve kuruluşlar ekranlarda açıklanmalı, harcanan paraların da harcandığı yerler gösterilmelidir.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Merhaba Sevgili Okurlarım. 


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam