Okuduğumuz romanlardan, tarih araştırmalarından ve eski resimlerden denizcilik konusunda çoğumuzun aklına taranmış saç ve sakallı, ağzında piposu, işlemeli kıyafeti ve sırmalı şapkasıyla bir kaptan modeli geliyordur herhalde. Bu modeli tek gözü bantlı, kara bıyıklı, fırça sakallı, vahşi bakışlı, kuru kafa işaretli şapkası, uzunca kaval dürbünü ve iri yapısıyla bir korsan kaptana da çevirebiliriz.
Her ikisi de denizci olduğuna göre açık denizlerde zamanın imkânlarıyla rotalarını nasıl tayin ettiklerini, gemideki personeli nasıl yönettiklerini, erzak ve su ikmalini nasıl yaptıklarını hep merak etmişimdir. Özellikle deniz savaşına tutuşmuş muharip gemilerin birbirlerini alt etmek için nasıl manevralar yaptıklarını, ambardaki barutun tutuşmasıyla çıkan yangına ya da infilâka karşı tahliye, kurtulma-kurtarma çabalarını nasıl yürüttüklerini ve birinin diğerini batırması veya teslim alması gibi yürekleri burkan acı sonuçları okumuşuzdur çeşitli yayın ve dizi filmlerde…
Bugün bize çok basit gelebilecek güneş-saat usulüyle ve yıldızlara bakarak tespit edilen yön tayinleri daha sonraki yüzyıllarda basit mıknatıs taşlarıyla yapılmıştır. Belki de bugünkü astrolojinin temel taşlarını denizcilerin attığını söylemek de mümkün olabilecektir.
Konferans
davetini alınca
Kara Harp Okulu 1975 mezunu devre arkadaşım Profesör Ali Denizli (E. Kur. Albay), 16 Mayıs 2024 günü Tuzla Pîrî Reis Üniversitesi’nde vereceği konferansa beni davet etmişti. 17 Mayıs günü üniversiteye giderken aklımdan yukarıdaki paragraflarda yazılanlar geçmişti…
Okula adım attığım anda değişik bir dünyaya geldiğimi fark ettim. Modern görünüşlü bu dev kompleks fakülteleriyle, teknik, spor ve idari tesisleriyle “ben üniversiteyim” diyordu. Konferans B Blok’ta verileceğinden oraya yöneldim. İçeriye girdiğimde sırası gelen hocalar sunumlarını yapıyorlardı. Bir süre sonra “simülatör odası”na geçileceği belirtildi.
Bu oda kaptan köşkü şeklinde dizayn edilmiş, büyükçe ama çok sayıda elektronik aygıtı içinde bulunduran bir bölümdü. Dalgalı, fırtınalı bir denizde, şimşeklerin eksilmediği, kuvvetli yağışın hâkim olduğu bir havada gemiyi yönetecek kişi uygulamanın içine sokuluyordu. Rota üzerindeki bir geminin veya bir su üstü aracının uyarılması, yapılması gereken manevralar ve personele verilen komutlar hepimizi konunun içine çekiyordu.
Similatör eğitimi
360 Derece
Gemi Kullanma
Tam Görev Simülatörü
Gemi kullanma tam görev köprü üstü simülatörü, 360° görüş açılı simülatör alanında; elektronik ve kâğıt haritalar, ARPA RADAR, GMDSS cihazları, dümen sistemi, makine telgrafı ve gerçeğine özdeş kontrol konsollarıyla donatılmıştır. Simülatörlerde seyir, manevra, demirleme, Türk boğazları, arzu edilen liman giriş çıkışları ve BTM/BRM eğitimleri verilmektedir. Simülatör odası, makine dairesi tam görev simülatörüyle eş zamanlı çalışabilmektedir.
330 Derece
Gemi Kullanma
Tam Görev Simülatörü
Gemi kullanma tam görev köprü üstü simülatörü, 330° görüş açılı simülatör alanında; elektronik ve kâğıt haritalar, ARPA RADAR, GMDSS cihazları, dümen sistemi, makine telgrafı ve gerçeğine özdeş kontrol konsollarıyla donatılmıştır. Bu simülatörde seyir, manevra, demirleme, Türk boğazları, arzu edilen liman giriş çıkışları ve BTM/BRM eğitimleri verilmektedir.
270 Derece Römorkör,
Dinamik Mevki
Muhafaza,
Demirleme Simülatörü
Römorkör, dinamik mevki muhafaza, demirleme simülatörü, 270° görüş açılı simülatör alanında; DP sistemi, elektronik ve kâğıt haritalar, ARPA RADAR, GMDSS cihazları, dümen sistemi, makine telgrafı ve gerçeğine özdeş kontrol konsollarıyla donatılmıştır. Bu simülatörde diğer köprü üstü simülatörlerinde verilen eğitimlerin yanı sıra, dinamik mevki muhafaza ve römorkör kullanımı eğitimleri de verilmektedir.
İkinci Seyir Köprü üstü
ve Gemi Trafik Yönetim
Sistemi Simülatörü
İkincil seyir köprü üstü ve gemi trafik yönetim sistemi simülatörü, 4 adet köprü üstü ve 1 adet Gemi Trafik Yönetim Sistemi (VTS) odasından oluşmaktadır. VTS eğitimleri için kullanılabileceği gibi, navigatör mesleki gelişim eğitimleri, gemi-gemi ve gemi-kara arası iletişim odaklı eğitimlerde de etkili bir biçimde kullanılabilmektedir. Simülatörün kendisine ait bir değerlendirme / bilgilendirme salonu bulunmaktadır.
Çok İşlevli
Dershane
24 kişi kapasiteli çok işlevli dershanede, ARPA RADAR, ECDIS ve gemi kumanda konsolları bulunmakta; seyir planlama eğitimi, elektronik harita ve ARPA RADAR kullanma eğitimleri verilmektedir.
Öğle yemeği
sonrası
konferans başladı
Öğleden sonraki program, akıcı şekilde devam ederken notlar almaya, kameramla kayıt yapmaya ve birbirleriyle ilgisi olabilecek şekilde konuları işaretlemeye çalışıyordum. Yabancı bilim adamlarının da bulunduğu bir ortamda elde edeceğim bilgiler çok önemliydi. Okulun bu konudaki hazırlığı takdire şayandı. Denizciliğin geçmişten günümüze kadar çizgisi inceleniyor, günümüzden geleceğe nasıl uzanacağı tasavvuru ele alınıyordu.
Sırada Prof. Ali Denizli (İstanbul Rumeli Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâpları Bölüm Başkanı)’nin, “DENİZCİLİK ALANINDA UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI’NDA KULLANILAN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER” başlığı altında yapacağı takdimi vardı. Benimle birlikte bulunan izleyici grubu tamamen güncel olan Ukrayna-Rusya Savaşı konusuna adeta odaklanmıştı. Takdimin bir bölümünü şu şekilde yansıtabilirim:
“… Ukrayna, donanma gücü bulunmadığı halde Rusya ile girdiği deniz savaşlarında göze çarpan bir sonuç ortaya koymuştur. Rusya’nın Karadeniz’de savaş gemilerini kaybetmesi ve halen bir önlem geliştirememiş olması, deniz savaşlarında kırılma yaratmıştır. Rusya’nın üstün deniz gücü karşısında Ukrayna İHA’ları, füzeleri ve ileri denizcilik tekniklerini kullanarak Rus donanmasına karşı üstün başarı elde etmiştir.
Ukrayna Gnkur. Bşk.lığının verilerine göre iki yıl içinde Ukrayna güçleri, Rusya’nın Karadeniz donanmasına ait toplam 27 gemi ve botu imha ederek Karadeniz’deki Rus donanmasının üçte birinden fazlasını kullanılamaz duruma getirmiştir. Bu üstünlüğün ortaya çıkmasında Ukrayna’nın elindeki Sovyet döneminden kalma Tochka füzeleri, SİHA’lar, gemilere karşı kullanılan Neptun füze sistemleri, ABD, İngiltere ve AB’den hibe edilen Storm Shadow ve Harpoon gibi gemilere karşı kullanılan füze güdümlü mermi sistemleriyle NATO’nun sağladığı keşif, gözetleme ve karakol bilgilerinin de payı vardır.
Rus gemilerinin üzerindeki savunma sistemlerinin neredeyse tamamı hava hedefleri için üretilmiş olup karadan ya da denizden gelebilecek tehditlere karşı gemilere yeterli savunma sağlayamamıştır. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’ya ait İHA’ların saldırılarını hiç beklememesi de büyük bir istihbarat zafiyeti olarak kabul edilmelidir. Ukrayna, yerli “Magura V5” ile “Sea Baby” tipi insansız deniz araçlarıyla Rus savaş gemilerini batırmaya veya onlara ağır hasarlar vermeye devam etmektedir…”
Her grupta sunumu biten hocalara katılım belgesi verilmiş ve resim çektirilmiştir.
Sonuç
Halihazırda Türk denizciliği; dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında (1000 GT ve üzeri) 1700 Türk sahipli gemi sayısı ve yaklaşık 40 milyon DWT taşıma kapasitesi ile 14’üncü sıraya yükselmiştir. Denizcilik sektöründe tersanelerin gelişimi hızla devam etmektedir. Giderek atağa kalkmış modern gemi inşa kapasitesi, büyüyen deniz ticaret filosu, lojistik yetenek ve altyapısını geleceğin ihtiyaçlarına göre geliştiren liman ve tersaneler ülkemizin ekonomisine katkısını her geçen gün artırmaktadır. (Deniz Ticaret Odası 2023 yılı Raporundan)
Sektörün bu şekilde artış kaydetmesinin itici gücü ise, gencecik yetenekli çocukları denizcilik sektörüne kazandıran ve gelecekte onları yönetici ve karar alıcı seviyelere çıkaracak olan, rüzgârı arkasına almış bilim yuvaları üniversitelerimiz olmaktadır. Pîrî Reis Üniversitesindeki konferansların ve yıllarca denizlerde yetişmiş sivil ve emekli asker personelin simüle edilmiş çalışmaları göz doldurmaktadır. Bilimsel nitelikteki bu çabaların denizciliğe ilgi duyan birçok kişide yeni fikirler oluşturacağı, AR-GE görevlilerini farklı buluşlara yönelteceği, gemi sahiplerini dünya deniz ticaretinden daha büyük pay almaya iteceği kaçınılmaz olacaktır.
Editör: Uğur Faruk Yıldız - Cengiz Baysu