Saygıdeğer okurlarım, Türkiye ve Irak arasındaki diplomatik ve tarihi ilişkiler her zaman her iki ülke için de önem oluşturmuştur, her iki ülke de bu ilişkiyi göz ardı edemez. Türkiye’ye Irak'taki gelişmelere dikkat etmek ve reaksiyonda bulunmak üzere etkileşim sağlayan üç ana konu mevcuttur. Bunlardan birincisi, tarihi ve coğrafi nedenlerdir. Türkler ve Iraklılar yaklaşık bin yıl boyunca tek bir devlet çatısı altında Selçuklu İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ile yaşamışlardır ve şu anda 378 kilometrelik sınırı paylaşan komşu ülkelerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 yıl aranın ardından Irak ‘a düzenlediği diplomatik ve stratejik seyahat yeni küresel dünyanın jeopolitiği açısından riskler ve fırsatları da beraberinde getirmiştir.
Şimdi iki ülke arasında en öncelikli konu terördür. Erdoğan’ın ayrıca Erbil’e gitmesi de gelir geçer bir ziyaretin olmadığını bizlere anlatmaya çalışıyor. Genel bir sentez halinde ve tüm problem arz eden konuların çözülmesi için hazırlanan en az 30’a yakın anlaşmanın imzalandığı Erdoğan'ın Irak ziyaretine, Rusya ve Çin iyimser bakarken ABD VE AB tarafları kuşkuyla gözlem yapmıştır.
*************************************************************************
Türkiye’nin en önemli mesesleri, sınır ve ulusal güvenliğinin ve çıkarlarının korunması ve terörle mücadeledir
Türkiye'nin sınır ve ulusal güvenliğinin ve çıkarlarının korunması ve terörle mücadele en önemli meselesidir. Irak topraklarında, genel olarak Türkiye'nin güvenlik ve istikrarını, özel olarak da Türkiye'nin Irak'taki çıkarlarını hedef alan silahlı örgütlerin varlığı ve devlet dışı silahlı örgütlerin de aktif olduğu söz konusudur. Bu terör örgütlerinin başında, PKK gelmektedir. Artık tamamen yok edilmelidir. Bu aşamada masada konuşulan ve sonuç olarak yansıması beklenen PKK Terör Örgütüne karşı Irak ile ortak hem istihbarat hem de operasyonel ve lojistik harekât. Irak ziyareti, genişletilmiş müzakerelerin ve karmaşık diplomasinin zirve noktası olarak görülebilir.
Geçtiğimiz sekiz ay boyunca Ankara ve Bağdat önemli diplomatik tartışmalara katıldı, ilgili tüm paydaşlarla görüştü ve eldeki tüm siyasi ve jeopolitik konuları ele aldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz yıl Irak'a çeşitli partilerle temaslarda bulunarak iki önemli ziyaret gerçekleştirdi. Bu dönemde istihbarat diplomasisi aktif olmuştur ve İbrahim Kalın Irak'ta güvenlik konularına odaklanan hassas tartışmalar düzenlemektedir. Kalkınma yolu projesi; Türkiye ve Irak’ın ortaklığında, Irak Başbakanı Muhammed Sudani’nin de açıkladığı üzere Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak bir kuru kanal, Kalkınma Yolu projesi yürütülüyor. Yolunda başında olan bu stratejik öneme sahip proje, tıpkı Çin’in Kuşak ve Yol Projesi ve Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru gibi IMEC dünya ticaretine yeni rotalar ve limanlar kazandırmayı hedefliyor. Kalkınma Yolu projesi, bir yandan ekonomi koridoru girişimlerine alternatif olma iddiası taşısa da bir yandan da özellikle Kuşak ve Yola eklemlenebilecek bir destinasyon sistemi çiziyor. Bu kalkınma yolu projesi bir anlamda Nasiriye, Divaniye, Necef, Hille, Kerbela, Bağdat, Selahaddin, Beyci ve Musul gibi şehirlerin güvenliğinin sağlanması açısından da etkili rol oynayacak. Basra Körfezi’ndeki Büyük Faw Limanı’ndan başlayıp Irak’ın kuzeyine doğru devam ederek, Bölgesel Kürt yönetiminin sınırlarının ardından, Türkiye’ye ulaşmayı hedef alan bu yatırım, 17 milyar dolarlık bir bütçeye sahip olacak. Başka bir perspektiften bakacak olursak da Irak Yönetiminin PKK'yı terör örgütü ilan etmesi ve Türkiye'nin her türlü askeri tedbirini kabul etmesi bu Terör Örgütünün kökünün kazınması içi önemli bir hamle olarak görüyorum. Çünkü güvenlik olmadan ne Yumurtalık-Kerkük boru hattı ne de 17 Milyar dolarlık Kalkınma Yolu Projesi hayata geçebilir. Bugün itibarıyla ABD tarafından 50 adet SİHA'nın PKK'ya verildiğini biliyoruz. Bilmediklerimiz veya kaçırdıklarımız neler vardır acaba bunlar hem soru işaretleri içeriyor.
*************************************************************************
Cumhurbaşkanının Erbil ziyaretinin önemi
Erdoğan'ın Erbil ziyareti ise şu açıdan tarihi; Irak, darmadağınık olduğu gibi IKBY de kendi içerisinde dağınık. IKBY'nin kurumsallıktan ve sistemden uzak bir yapısı var ve her siyasi parti müstakil askeri, sosyal yapı, İl, ilçe, ekonomik ve siyasi kurumlara sahip değil. PKK'nın özellikle Süleymaniye'deki himaye durumu, Mevcut ticaret ve Irak Kalkınma Projesi, Dicle ve Fırat suyu DAEŞ ve PKK'nın bölgedeki faaliyetleri, mart ayından beri akımı duran Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattı, IKBY petrolü, Süleymaniye’nin PKK ile ilişkileri, Şengal ve Suriye hattı bunlar hep tartışmamız ve ciddi anlamda bölgesel meselelerimiz hiçbir araştırmacı bunları görmezden kaçırmamalıdır. Erbil’in sessiz düşmanlığına rağmen, Süleymaniye'nin PKK'ya yakınlığı, ideolojik ve coğrafi olarak ele alabiliriz. 13 yıllık MİT Başkanlığından sonra, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, göreve gelmesinin hemen ardından 22-24 Ağustos 2023 tarihleri arasında Bağdat'a ve Erbil'e gitmişti. Erdoğan ise ilk kez Erbil'i ziyaret ediyor. Bundan önceki sekiz ayda Türkiye ve IKBY arasında bugüne kadar ki en kapsamlı ziyaret ve görüşme trafiği yaşanmıştı. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Bağdat ve Erbil'i kapsayan kapsamlı stratejik görüşmeler gerçekleştiriyordu. Gerçekleştirilen bu ziyaret kazanımlarını, fırsatlarını risklerini ilerleyen zamanlarda göreceğiz.